YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Katılana usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen Kararlar kesinleşir mi?

Karar Özeti

Karar duruşmasında Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’e 31.01.2019 tarihinde tefhim edilen hükmün yasa yolu bildiriminde CMK'nın 263. maddesine göre “bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı temyiz edebileceğinin belirtilmemesi nedeniyle” hükmün usulüne uygun tefhim edilmediği,


2-Katılan ...’in yokluğunda verilen kararın duruşmada beyan ettiği adrese Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre muhatap çarşıda olduğundan isim ve imzası bulunan ve ehil olduğu belirtilen dayıoğluna tebligat yapılmış ise de; dayıoğlu olarak belirtilen...’in muhatap ile aynı konutta oturduğunun tebligat evrakında belirtilmemesi nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenlerle hükmün kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Gülnar Asliye Ceza Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli kararının sanık ve katılana usule uygun olarak (sanığın cezaevinde olması halinde, cezaevindeki sanığa CMK'nın 263. maddesine göre tebliği, aksi halde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilip, kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (GÜLNAR) Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 31.01.2019 tarihli ve 2017/192 E., 2019/26 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 03/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Karar

 

 

2. Ceza Dairesi  2021/15419 E.  ,  2021/18488 K.


Mala zarar verme suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Gülnar Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2019 tarihli ve 2017/192 esas, 2019/26 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/04/2021 gün ve 94660652-105-33-5476-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/06/2021 gün ve 2021/50671 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.

 

Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;

 

Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 25/09/2018 tarihli ve 2016/8681 esas, 2018/11178 karar sayılı ilamında yer alan "...Sanığın, müştekiye ait motosikleti çalmak amacıyla direksiyon kilidini kırması şeklinde gerçekleşen eyleminde, hırsızlık suçunun konusu olan motosiklet ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeden bu suçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,...Bozmayı gerektirmiş" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, müştekiye ait motosikletin çalındıktan sonra motosiklete ait aynaların ve plakasının çıkartılması ve şase numarasının üzerinin boya ile kaplandığı somut olayda, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hırsızlık suçunun yanı sıra mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakta ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan mala zarar verme eyleminin bir bütün olarak hırsızlık suçu kapsamında kalacağı, ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

1-Karar duruşmasında Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’e 31.01.2019 tarihinde tefhim edilen hükmün yasa yolu bildiriminde CMK'nın 263. maddesine göre “bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı temyiz edebileceğinin belirtilmemesi nedeniyle” hükmün usulüne uygun tefhim edilmediği,

 

2-Katılan ...’in yokluğunda verilen kararın duruşmada beyan ettiği adrese Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre muhatap çarşıda olduğundan isim ve imzası bulunan ve ehil olduğu belirtilen dayıoğluna tebligat yapılmış ise de; dayıoğlu olarak belirtilen...’in muhatap ile aynı konutta oturduğunun tebligat evrakında belirtilmemesi nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenlerle hükmün kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Gülnar Asliye Ceza Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli kararının sanık ve katılana usule uygun olarak (sanığın cezaevinde olması halinde, cezaevindeki sanığa CMK'nın 263. maddesine göre tebliği, aksi halde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilip, kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (GÜLNAR) Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 31.01.2019 tarihli ve 2017/192 E., 2019/26 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 03/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 321 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor