Mut Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.11.2015 tarihli 2014/585 esas ve 2015/1041 karar sayılı dosyasında, davacı ...'nın şikayeti üzerine, belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen boş olan dava konusu bonoyu, verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddiası ile davalı ... hakkında kamu davası açılmış ve mahkemece atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 s. CMK.’nın 223/2-e maddesi uyarınca sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmişse de, dosyanın temyiz incelemesi nedeniyle halen Yargıtay'da olduğu ve ceza davasının devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda TBK'nın 74. maddesi gözetilerek söz konusu ceza davasının sonucunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun m.165/1 hükmü uyarınca bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
11. Hukuk Dairesi 2020/5149 E. , 2021/6582 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Mut 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.04.2018 tarih ve 2017/703 E. - 2018/283 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, davacı aleyhine bonoya dayalı alacağın tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, takip dayanağı bononun davacının asıl borç ilişkisi içinde bulunduğu dava dışı ...’ya imzalayıp boş olarak verdiği senet olduğunu, davalının da ...’nın yanında çalıştığını ve senedi çaldıktan sonra boş kısımları doldurarak takibe koyduğunu ileri sürerek, davacının takip konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip dayanağı senette yetkili mahkemenin İstanbul olarak belirlendiğini belirterek davanın yetki yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu bononun kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, bu nedenle davacının bonodan dolayı borçlu olmadığını yazılı delillerle ispatlamasının gerektiği, ancak davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Mut Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.11.2015 tarihli 2014/585 esas ve 2015/1041 karar sayılı dosyasında, davacı ...'nın şikayeti üzerine, belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen boş olan dava konusu bonoyu, verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddiası ile davalı ... hakkında kamu davası açılmış ve mahkemece atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 s. CMK.’nın 223/2-e maddesi uyarınca sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmişse de, dosyanın temyiz incelemesi nedeniyle halen Yargıtay'da olduğu ve ceza davasının devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda TBK'nın 74. maddesi gözetilerek söz konusu ceza davasının sonucunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun m.165/1 hükmü uyarınca bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.