YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Bankaya hangi sözleşme ile kefil olundu ise ancak o sözleşme kapsamında takip yapılabileceği hk.

Karar Özeti

Ancak toplanan kanıtlar çerçevesinde, davacıların kefalet borcu bulunan 05.05.2004 tarihli sözleşmenin tasfiye edildiği, bu durumda TBK'nın 598/1. maddesi uyarınca kefilin borcundan kurtulduğu, davaya konu takibin ise dava dışı şirket ile davalı banka arasında akdedilen 11.04.2007 tarihli kredi sözleşmesine dayanarak yapıldığı, bu sözleşme kapsamında doğmuş yahut doğacak borca ilişkin olarak davacıların bir kefaletinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından davanın reddi yerinde olmamış ve kararın davacılar yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Karar

 

 

11. Hukuk Dairesi  2020/6697 E.  ,  2021/6545 K.

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Malatya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.06.2020 tarih ve 2019/336 E. - 2020/164 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacılar vekili, dava dışı ... Gıda Nakliyat Tarım Kuy San Tic Ltd Şti ile davalı banka arasında akdedilen 05/05/2004 tarihli kredi sözleşmesine 80.000.-TL lik araç kredisi nedeniyle davacıların kefil olduklarını, krediye konu olan aracın davalı banka tarafından cebri icra yoluyla satılarak borcun bir kısmının bu şekilde tahsil edildiğini, kalan kısmının da asıl borçlu tarafından ödenerek kapatıldığını, asıl borçlunun kullanmış olduğu diğer krediler sebebiyle davacılar hakkında icra takibi yapıldığını ileri sürerek, icra dosyasına konu olan 119.300,88 TL yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine ve en az % 40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili, davalı banka ile dava dışı ... Şirketi arasında imzalanan 05/05/2004 tarihli genel kredi sözleşmesine davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, hesabın 12/09/2007 tarihinde kesildiğini, 87.728,28 TL borç bakiyesinin tespit edildiğini, davacıların yapılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiklerini, icra mahkemesi tarafından itirazın kaldırılmasına karar verildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, davacıların asıl borçlunun kredi genel sözleşmesi kapsamındaki tüm borçlarından sorumlu olduklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı banka ile dava dışı ... Gıda Nak. Tar. Kur. San. Tic. Ltdi. Şti. arasında akdedilen 05/05/2004 tarihli genel kredi sözleşmesinin ticari kredi sözleşmesi niteliği taşıdığı için, sözleşmeye göre kefalet hükümleri gereği müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden sözleşmede bir süre sözkonusu olmadığını, kefaletin bu krediye konu oluşturacak şekilde sınırlayıcı veya tüketici kredileri sözleşmesi üzere sadece bir krediyi bağlayıcı özelliği bulunmadığından aksi kefillerce azletmek üzere bir ihtar çekilmediği sürece kefalet limitleriyle sorumlu oldukları, sözleşmede davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kaşe ve imzalarının bulunduğu, dolayısıyla davacıların kefalet limiti ile sorumlu olduklarının bankacı bilirkişi tarafından bildirildiği, 12/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli gerekçeyi içerir nitelikte olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.

 

Karara karşı, davacılar vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.

 

Dava, icra dosyasına dayanak borca yönelik menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

 

Ancak toplanan kanıtlar çerçevesinde, davacıların kefalet borcu bulunan 05.05.2004 tarihli sözleşmenin tasfiye edildiği, bu durumda TBK'nın 598/1. maddesi uyarınca kefilin borcundan kurtulduğu, davaya konu takibin ise dava dışı şirket ile davalı banka arasında akdedilen 11.04.2007 tarihli kredi sözleşmesine dayanarak yapıldığı, bu sözleşme kapsamında doğmuş yahut doğacak borca ilişkin olarak davacıların bir kefaletinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından davanın reddi yerinde olmamış ve kararın davacılar yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 24/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 246 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor