Mahkemece, hal kayıtları ve taraf işletme defterlerine göre davanın ispatlandığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de taraflar işletme defteri tuttuklarından defterlerde borç- alacak kaydı bulunmadığı bilirkişiler tarafından bildirilmiştir. Ayrıca davacının düzenlediği ve takibe konu ettiği faturalar davalının işletme defterlerine kayıtlı da değildir.
11. Hukuk Dairesi 2020/6614 E. , 2021/6484 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.11.2017 tarih ve 2015/70 E. - 2017/324 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline iade edilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, faturaya dayalı alacağa ilişkin olarak davalı aleyhine Alanya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4621 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yaptıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, meyve - sebze satışı yapıldığının hal giriş çıkış kayıtları, fatura, nakliye belgeleri ve tanık anlatımlarıyla sabit olacağını, ticari defterlerin de incelenmesi gerektiğini, davanın para alacağına dayandığını, davalının yetki itirazının reddi gerektiğini ileri sürerek takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının ikametgahının Vezirköprü olduğunu, icra dairesinin yetkisiz olduğunu, faturaların tek başına hukuki ilişkinin varlığını ispata yeterli olmadığını, alacağa ilişkin belgeleri, borç sebebini, varlığı iddia edilen sözleşmesel ilişkiyi kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; taraflar arasındaki faturaların, malların hale giriş- çıkışını gösterir hal kayıtlarının ve tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu, bilirkişi raporlarına göre davalının davacıya faturaya dayalı olarak 150.132,00 TL toplam borcunun bulunduğu, davalı tarafça borcun ödendiğine ilişkin belge ibraz edilmediği, yemin deliline de dayanılmadığı, borçlunun itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı borçlunun Alanya 2. İcra Müdürlüğünün 2013/4621 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağın % 20'si oranında hesaplanan 22.000.- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, halde meyve satışı yaptığını, davalıya mal teslim ederek davalı adına fatura düzenlediğini ve takibe konu edilen faturaların ödenmediğini iddia ederek davalının itirazının iptalini talep etmiştir. Davalı, akdi ilişkiyi inkar etmiş; ayrıca davacının kendisine mal teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, hal kayıtları ve taraf işletme defterlerine göre davanın ispatlandığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de taraflar işletme defteri tuttuklarından defterlerde borç- alacak kaydı bulunmadığı bilirkişiler tarafından bildirilmiştir. Ayrıca davacının düzenlediği ve takibe konu ettiği faturalar davalının işletme defterlerine kayıtlı da değildir. Bunun yanısıra Hal Müdürlüğünden, gönderilen cevabi yazıda sadece davacının düzenlediği ve bir sureti Hal Müdürlüğüne verilen faturaların birer fotokopisi gönderilmiştir. Gerek Hal Müdürlüğü'nün 20.11.2015 tarihli cevabi yazısında gerekse ekindeki belgelerde, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu ve faturadaki malların davalıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve beyan bulunulmamaktadır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.