YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Ayıplı mal için açılan dava sürecinde yazılı anlaşma sağlanması halinde mahkemece nasıl karar verilir?

Karar Özeti

Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında bozma kararından önce sulh protokolü düzenlenmiş ise de, protokol bozmadan sonra karar düzeltme aşamasında ibraz edilmiş ve Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince, anılan protokol gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, konusuz kalan işbu davayı açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmişse de, taraflar arasındaki sulh sözleşmesiyle davalı tarafından davacıya ödenecek vekalet ücreti belirlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece, tarafların sulh sözleşmesi dışına çıkılarak protokolde belirtilen vekalet ücreti dışında yeni bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

 

11. Hukuk Dairesi         2020/5279 E.  ,  2021/5965 K.

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.10.2019 tarih ve 2019/97-2019/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı firmadan bir adet otomatik slim makinesi aldığını ancak makinenin kısa sürede arıza yaptığını, davalı firma tarafından defalarca arıza için servis gönderilmesine rağmen arızanın giderilemediğini, en son 2014 yılı Şubat ayından bu yana davalı şirkete ve yetkililerine ulaşılamadığını, malın ayıplı olduğunu ve makinenin çalışmamasından dolayı büyük zarara uğradıklarını, arızanın giderilmesi için müvekkili şirketçe ihtarname keşide edildiğini fakat davalı taraftan olumsuz yanıt aldıklarını ileri sürerek, 6502 sayılı Yasa'nın 11. maddesine göre satış bedeli olarak davalı şirkete ödenen 100.000.-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı vekili, davacı ile aralarındaki sözleşme gereği makinenin montajının yapılıp eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini, şirketin istemiş olduğu servis bakım ve onarımlarının eksiksiz şekilde yapıldığını, ayıp ihbarının yasal koşullarının yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında 17/03/2016 tarihinde imzalanan protokolle uzlaşmaya varıldığından davanın konusuz kaldığı, HMK’nın 331. maddesine göre, davanın konusuz kaldığı hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek yargılama giderlerinin paylaştırılması gerektiği, tüm dosya kapsamı ve taraflar arasında imzalanan sulh protokolü birlikte değerlendirildiğinde, davacının davayı açmakta haklı olduğu gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

 

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

 

1-)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

 

2-) Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında bozma kararından önce sulh protokolü düzenlenmiş ise de, protokol bozmadan sonra karar düzeltme aşamasında ibraz edilmiş ve Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince, anılan protokol gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, konusuz kalan işbu davayı açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmişse de, taraflar arasındaki sulh sözleşmesiyle davalı tarafından davacıya ödenecek vekalet ücreti belirlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece, tarafların sulh sözleşmesi dışına çıkılarak protokolde belirtilen vekalet ücreti dışında yeni bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 309 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor