Somut olayda; davacı tarafından süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle müracaat borçlularına karşı başvuru hakkı kaybedilen çekten dolayı, keşidecinin sorumluluğu devam ettiği gibi, çek keşidecesi lehine aval veren davalı ...'in de sorumluluğu devam ettiği kabul edilerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken, istinaf mahkemesince yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
11. Hukuk Dairesi 2020/4387 E. , 2021/6209 K.
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.09.2018 tarih ve 2017/579 E. - 2018/526 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 07.11.2019 tarih ve 2018/2161 E. - 2019/1346 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirketin keşideci, İsmail’in ise avalist olarak imzaladığı çeke dayalı alacağının tahsili için davalılar aleyhine Malatya İcra Dairesi'nin 2017/29556 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçluların takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinden şirket hakkında Malatya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1211 Esas sayılı dosyası ile açılan iflas erteleme davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğinden, davalı şirket aleyhine icra takibi yapılamayacağını, çeklerin gerçekçi olmadığını, mal teslimini belgelerle davacının kanıtlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalılardan ...Tavukçuluk Et ve Et Ürünleri Ticaret Ltd. Şti. hakkında Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) 2016/1519 (Kapatılan Malatya Eski 6 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/1211 Esas) Esas sayılı dosyasında 30/11/2015 tarihinde iflas erteleme tedbirleri çerçevesinde ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesi ile davalı ...Tavukçuluk Et ve Et Ürünleri Ticaret Ltd. Şti. hakkında Malatya İcra Dairesi'nin 2017/29556 Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin iptaline, davalı ... yönünden ise takibe konu üç adet çekin ön yüzünde aval veren sıfatı ile imzasının bulunduğu, bu nedenle avalist sıfatıyla keşideci ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesi davalıların Malatya İcra Dairesi'nin 2017/29556 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynı şartlarda devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davalı şirket hakkında mahkemece verilen 02/12/2015 günlü ihtiyati tedbir kararını ihlal ederek davacı yanca icra takibine başlanıldığı anlaşılmakla itirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olduğundan, mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken, icra takibinin iptaline karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı şirketin istinaf istemlerinin kabulüne, davalı ... yönünden ise, davacı yanın bankaya ibraz edilmemiş çeklerle genel haciz yolu ile icra takibine giriştiği, icra takibine itiraz üzerine de asıl borçlu diğer davalı ile olan temel ilişkiye dayalı olarak itirazın iptalini talep ve dava ettiği, davalı ... çeklerde avalist olarak yer almakta olup, süresinde ibraz edilmeyen çekler kambiyo senedi niteliği taşımadığından, 6102 sayılı TTK'nın 702/2. maddesi uyarınca avalist olarak sorumluluğu olmadığından, avaliste karşı temel ilişkiye dayanılarak talepte bulunulamayacağından aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın, davalılardan ...Tavukçuluk Et ve Et Ürünleri Ticaret Ltd. Şti. yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine, ... yönünden açılan davanın esastan reddine, davalılar yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı Seher ... Ltd. Şti. yönünden usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, süresinde muhataba ibraz edilmemiş çeke dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davaya konu çekleri keşideci şirket lehine avalist sıfatıyla imzalayan davalı ... yönünden de davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verilmiş olup, davalı ...'in istinaf istemleri Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, süresinde ibraz edilmeyen çekler kambiyo senedi niteliği taşımadığından ve bu çekler nedeniyle 6102 sayılı TTK'nın 702/2. maddesi uyarınca avalistin herhangi bir sorumluluğu olmadığından, avaliste karşı temel ilişkiye dayanılarak talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle kabul edilmiş, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
''Türk Ticaret Kanunu'nun 614'üncü (6102 sayılı TTK'nın 702.) maddesi hükmüne göre, aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise, tıpkı onun gibi sorumludur. Aval verenin, kimin için taahhüt altına girmiş ise, tıpkı onun gibi sorumlu olması demek, aval verenin, lehine aval verilen kimse hangi şartlar altında mesul tutuluyorsa, aynı şartlar altında ödemekle mükellef olması demektir. Yani, bu iki şahsın mesuliyetlerinin şartı ve derecesi aynıdır. Buna göre, kabul eden muhatap lehine aval veren kimse (bonoda, senedi düzenleyen lehine aval veren kimse), 642'inci maddede işaret edilen sürelerin kaçırılması sebebiyle müracaat borçlularına başvurmak imkanı kalkmış bulunsa bile, sorumlu kalmakta devam eder. Bu sürelerin geçirilmesi nasıl muhatapa müracaat imkanını ortadan kaldırmıyorsa, onun lehine aval verene de aynı şekilde başvurulabilir.'' (Prof. Dr. Fırat ERTAN, Kıymetli Evrak Hukuku, Turhan Kitapevi, 2. Basım, sh. 809. Bu durumda, çekte keşideci lehine aval veren kimsenin sorumluluğu bağımsız, keşidecinin sorumluluğu ile aynı şart ve derecede olmakla, çek ibraz süresinde ibraz edilmemiş olsa bile keşidecinin temel ilişkiye dayalı sorumluluğu yönünden de avalistin sorumluluğu devam edecektir.
Somut olayda; davacı tarafından süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle müracaat borçlularına karşı başvuru hakkı kaybedilen çekten dolayı, keşidecinin sorumluluğu devam ettiği gibi, çek keşidecesi lehine aval veren davalı ...'in de sorumluluğu devam ettiği kabul edilerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken, istinaf mahkemesince yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davalı Seher ... Ltd. Şti. yönünden temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince davalı şirket yönünden verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, davacının temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı ... hakkındaki kararının davacı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 5.810,70 TL harcın temyiz eden davalı şirket yönünden-davacıya iadesine, 15/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.