YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Devreden işverenin, işçinin kıdem tazminatından sorumlu tutulacağı süre ve ücret seviyesinin ne olduğu hk.

Karar Özeti

Devreden işverenin, işçinin kıdem tazminatından sorumlu tutulacağı süre ve ücret seviyesinin ne olduğu hk.

Karar

 

 

9. Hukuk Dairesi  2021/9637 E.  ,  2021/14037 K.

 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

 

DAVA TÜRÜ : ALACAK

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı İsteminin Özeti:

 

Davacı vekili, davacının 05/09/2003 tarihinde davalı üst işveren bağlı olarak alt işveren konumundaki şirketlerde hizmet dökümünde gözüken tarihlerde işçi olarak ve üst işveren ... Tedaş (Aras-Edaş) Müesese Müdürlüğünde, son altı işveren olarak da ... Gıda Temizlik Bilgi İşlem İnş. Taah. Tekstil Taşımacılık. Tic. Paz. Ltd. Şti.'nde bizzat çalıştığını, son altişverenin, 30/09/2013 tarihinde müvekkilinin iş çıkışını yaptığını, müvekkilin işe giriş tarihinden çıkarıldığı tarihe kadar aynı işyerinde aynı işi yaptığını, ancak bu süre içerisinde müvekkilin bağlı çalıştığı alt işverenleri birden fazla el değiştirdiğini iddia ederek davanın kabulü ile iş akdinin haksız feshinden dolayı tazminatlarının üst işveren Tedaş (Aras-Edaş) Genel Müdürlüğünden ve diğer davalı olan alt işverenlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalılar Cevabının Özeti:

 

Davalılar, davanın reddini savunmuştur.

 

Mahkeme Kararının Özeti:

 

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi sonucu karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 14/11/2019 tarih, 2016/2124 esas 2019/21270 karar sayılı ilamı ile, “...Dosya içeriğine göre, davacı, davalı Tedaş 'a ait iş yerinde çalışırken, işyeri 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir sözleşmesi ile işletme devir hakkı ... şirketi tarafından devralınmıştır. Davalı TEDAŞ'ın asıl işveren olarak müteselsil sorumluluğu bulunduğundan, davalı özelleştirme öncesi kıdem tazminatından, işçiyi çalıştığı süreyle ve devir esnasında işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlı olarak sorumludur. Bu husus gözetilmeksizin davalı TEDAŞ yönünden davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Temyiz Başvurusu:

 

Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.

 

Gerekçe:

 

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ...'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

 

2-Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).

 

Mahkemece verilen 19/11/2015 tarihli karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 14/11/2019 tarih, 2016/2124 esas 2019/21270 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, kararda davalı ...'nin 24.07.2006 olan devir tarihine kadar işçinin çalıştığı süreyle ve devir esnasında işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlı sorumlu olacağı belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen tüm kıdem tazminatından ...'nin diğer davalı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması hatalıdır.

 

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 274 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor