b-Sanıklar ... ile ...'in suçun işlenmesi sırasında fiil üzerinde ortak hakimiyetlerinin bulunmadığı, sanık ...'in, sanık ...' i telefonla arayarak kaçırılan mağdure ile yeğeni olan sanık ...' a kalacak yer temin ettiği ve sanık ...'in de mağdure ve sanık ...' ın evinde kalmasına müsaade etme, yerlerini güvenlik güçlerine bildirmeme şeklinde kabul edilen eylemlerinin suçun işlenmesine yardım etme niteliğinde olduğu ve sanıkların yardım eden sıfatıyla 5237 sayılı Yasanın 39. maddesine göre cezalandırılmaları yerine yazılı biçimde hükümler kurulması,
8. Ceza Dairesi 2019/4975 E. , 2021/23204 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece müsadere konusunda bir karar verilmediği anlaşılmakla, mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1-Malen sorumlu ... ve vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Mahkemece müsadere konusunda bir karar verilmediği anlaşılmakla bu aşamada incelenecek bir hüküm bulunmadığından malen sorumlu ... ve vekilinin temyiz talebinin İNCELENMEKSİZİN İADESİ,
2-Sanıklar ..., ..., ... (...oğlu), ... (... oğlu) ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Mağdur ...'nin cinsel amaçla kaçırılmasına rağmen sanıklar hakkında TCK 109/5. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama giderlerine ilişkin terkin işleminin temyiz aşamasındaki yargılama gideri de gözetilerek infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar müdafinin, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğine, delillerin değerlendirilmesinde açıkça hata yapıldığına, suçun maddi unsurlarının oluşmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelenmesinde;
a-29.11.2013 tarihli iddianamede sevk maddesi olarak TCK 39/2-c maddesi delaletiyle TCK.nın 109/2, 3-b madde ve fıkraları gösterildiği halde ek savunma hakkı verilmeden sanıklar hakında 5237 sayılı TCK.nın 37. maddesi uyarınca müşterek fail sıfatıyla mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle CMK.nın 226. maddesine aykırı olarak sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
b-Sanıklar ... ile ...'in suçun işlenmesi sırasında fiil üzerinde ortak hakimiyetlerinin bulunmadığı, sanık ...'in, sanık ...' i telefonla arayarak kaçırılan mağdure ile yeğeni olan sanık ...' a kalacak yer temin ettiği ve sanık ...'in de mağdure ve sanık ...' ın evinde kalmasına müsaade etme, yerlerini güvenlik güçlerine bildirmeme şeklinde kabul edilen eylemlerinin suçun işlenmesine yardım etme niteliğinde olduğu ve sanıkların yardım eden sıfatıyla 5237 sayılı Yasanın 39. maddesine göre cezalandırılmaları yerine yazılı biçimde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.