Üzerinde kimliği bulunmaması nedeniyle ismini abisi mağdur ... olarak tanıttığı, ... kimlik bilgileri ile kayıt bulunamaması üzerine, kimliğinin tespiti amacı ile yapılan görüşme sonucunda, gerçek kimlik bilgilerini paylaştığı anlaşılan somut olayda; sanığın gerçek kimlik bilgilerinin kolluk görevlilerince tespit edilerek aranmasının da bu kimlik bilgileri üzerinden yapılmış olması karşısında, eyleminin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
8. Ceza Dairesi 2021/14482 E. , 2021/23391 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 258/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
Bu açıklamalar ışığında; 14.03.2011 ve 22.03.2011 tarihlerinde meydana gelen hırsızlık suçları dolayısıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında, daha önceden gerçek kimlik bilgileri tespit edilen ve bu kimlik bilgileri ile aranmakta olan sanığın, kolluk görevlilerince yakalanarak kimlik tespitinin yapılmak istendiği, üzerinde kimliği bulunmaması nedeniyle ismini abisi mağdur ... olarak tanıttığı, ... kimlik bilgileri ile kayıt bulunamaması üzerine, kimliğinin tespiti amacı ile yapılan görüşme sonucunda, gerçek kimlik bilgilerini paylaştığı anlaşılan somut olayda; sanığın gerçek kimlik bilgilerinin kolluk görevlilerince tespit edilerek aranmasının da bu kimlik bilgileri üzerinden yapılmış olması karşısında, eyleminin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.