Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde netice cezanın hapis cezasından çevrilen 6.000 TL adli para cezası olması karşısında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
6. Ceza Dairesi 2021-7785 E. , 2021-20712 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, kasten bıçakla yaralamaya teşebbüs, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında müşteki ...’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanığın üzerine atılı suçu işlediğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde netice cezanın hapis cezasından çevrilen 6.000 TL adli para cezası olması karşısında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından tekerrür uygulamasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında müşteki ...’ya yönelik yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın mağdur ...’ın evine geldiğinde kapıyı açan katılan mağdur ...’nın boğazını sıkarak içeri girmesi neticesinde TCK’nın 116/4. maddesi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal suçunun cebir unsurunu oluşturan basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek surette yaralama fiilinin ayrıca kasten yaralama suçunu oluşturmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/4. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,
III- Sanık hakkında müştekiler ..., ... ve ...’e yönelik tehdit suçundan ve müştekiler ... ve ...’e yönelik yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Olay günü sanığın müşteki ... ile konuşmak amacıyla müşteki ...’ın evine geldiği ve cebir kullanmak suretiyle müştekinin rızası dışında kapıyı açan müşteki ...’nın boğazını sıkarak içeri girdiği,...’in nerede olduğunu sorduğu ve müşteki ...’ın burası dağ başımı diyerek itiraz etmesi üzerine, ... ile tartıştığı olay yerine gelen sanığın arkadaşının sanığı evden çıkarmaya çalıştığı esnada sanığın elinde bıçak olduğu halde katılanlar ile mağdura hitaben "hepinizi doğrayacağım" şeklinde söz sarfederek bıçağı üzerlerine doğru atması şeklinde gerçekleşen olayda eylemin TCK’nın 106/2-a, 43. maddeleri olan zincirleme olarak silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylemin bölünerek bıçağı atma eyleminin yaralamaya teşebbüs, sarfedilen sözlerin ise tehdit olarak kabul edilip yazılı şekilde zincirleme olarak tehdit ve kasten bıçakla yaralamaya teşebbüs suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca tehdit ve yaralama suçlarından verilen toplam ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının korunmasına, 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.