Sanığa kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, atılı suçlar yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6. Ceza Dairesi 2021-18766 E. , 2021-20672 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/359 esas, 2016/224 karar sayılı kararı ile verilen mahkumiyetin 5237 sayılı TCK'nın 151/1, 123/1. maddelerinde düzenlenen mala zarar verme ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarına ilişkin olduğu, yağmaya teşebbüs ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından beraat kararı verildiği, beraat kararlarının da temyiz edilmediği anlaşılmakla, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ''etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile'' ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, aynı Yasanın 123/1. maddesinde düzenlenen huzur ve sükunu bozma, suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek yeni düzenleme karşısında sanığa kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, atılı suçlar yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 29/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.