Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 06/07/2010 tarih ve 8-51/162 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanığın yakın mesafeden katılana "seni öldüreceğim" diyerek elindeki silahla ateş etmesi şeklindeki eyleminin, hukuki anlamda tek fiil olduğu ve tek fiil ile hem silahlı tehdit hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarının oluştuğu gözetilerek, TCK'nın 44. maddesi gereğince daha ağır cezayı gerektiren TCK'nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahlı tehdit suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi yerine, aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması,
4. Ceza Dairesi 2021-32950 E. , 2021-29803 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde,
Sanığa yükletilen 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık hakkında silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 06/07/2010 tarih ve 8-51/162 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanığın yakın mesafeden katılana "seni öldüreceğim" diyerek elindeki silahla ateş etmesi şeklindeki eyleminin, hukuki anlamda tek fiil olduğu ve tek fiil ile hem silahlı tehdit hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarının oluştuğu gözetilerek, TCK'nın 44. maddesi gereğince daha ağır cezayı gerektiren TCK'nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahlı tehdit suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi yerine, aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması,
b)Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.