Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, gerekçesiz karar verilerek Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
4. Ceza Dairesi 2021-35038 E. , 2021-29962 K.
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibarıyla hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...'un tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
B- Sanık hakkında tehdit eylemlerinden kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın hakaret eylemini aleni yerde gerçekleştirmesi karşısında; sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, gerekçesiz karar verilerek Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
2-Sanığın aşamalardaki savunmalarında üzerine atılı tehdit suçunu kabul etmemesi, katılanlar ile arasında husumet bulunması ve katılanların iddialarının tanık beyanı veya başkaca bir delil ile desteklenmemesi karşısında, sanığın tehdit suçunu işlediğine dair katılanların soyut beyanları dışında şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçdan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
3-Kabule göre de;
a)Sanığın katılanlara yönelik tehdit suçunu oluşturan eylemlerini aynı kasıt ve olay bütünlüğü içinde kısa zaman aralığında gerçekleştirmiş olması nedeniyle zincirleme suç hükümleri gereğince tek hüküm kurulduktan sonra 5237 sayılı TCK'nın 43/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken, her katılan için ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
b)İddianamede TCK’nın 106/1-1.cümle maddesi uyarınca bir kez cezalandırılması talep edilen sanığa ek savunma hakkı verilmeden, 4 kez cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle CMK'nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ...'un temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.