YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hakimin, suçun niteliğinin iddianamedekinden farklı olduğunu düşünüyorsa, sanığa ek savunma hakkı verip davayı devam ettirmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

 

Sanık hakkında silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda eyleminin sübutu halinde ek savunma hakkı verilerek mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, suç niteliğinden dolayı beraat kararı verilemeyeceği de gözetilmeden silahla tehdit suçundan beraatine ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu bakımından suç duyurusunda bulunulmasına karar verilerek CMK'nın 225 ve 226/1. maddelerine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

Karar

4. Ceza Dairesi  2021-35255 E.  ,  2021-29886 K.

 

 

KARAR

 

Silahla tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama neticesinde sanığın beraatine, sanık hakkında iddia olunan eylemin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturabileceği ancak bu eylem nedeni ile açılmış bir dava bulunmadığı anlaşıldığından suç duyurusunda bulunulmasına dair Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2020 tarihli ve 2020/287 esas, 2020/537 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

 

İstem yazısında; "Sanığın anılan suçtan beraatine karar verildikten sonra, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu yönünden suç duyurusunda bulunulmasını müteakip, aynı fiilden dolayı iki kez yargılama olmaz ilkesi gereğince Tavşanlı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/01/2021 tarihli ve 2020/4672 soruşturma, 2021/185 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2020 tarihli kararının kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;

 

Dosya kapsamına göre, sanık hakkında olay günü müştekiye sinirlenmesinden dolayı evlerinin önünden geçtiği sırada elindeki av tüfeği ile havaya iki defa ateş ettiğinden bahisle sanık hakkında silahla tehdit suçundan kamu davası açıldığı, Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda atılı suçun kanuni tanımında belirtilen unsurların oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verildiği, hükümle birlikte eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturabileceği ancak bu eylem nedeni ile açılmış bir dava bulunmadığı anlaşıldığından suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225/1. maddesi gereğince, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği, mahkemenin hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığı, bu haliyle sanığın eylemi ile ilgili Mahkemesince eylemin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu düşünülüyor ise ek savunma hakkı verilip hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.

 

Hukuksal Değerlendirme:

 

CMK’nın 225. maddesi uyarınca; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu madde gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir. Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açıkça aykırılık oluşturacaktır. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır.

 

Soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK’nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir. CMK'nın 226. maddesindeki düzenlemeyle iddianamede anlatılan eylem değişmemiş olduğunda, kanun koyucu o eylemin hukuki niteliğinde değişiklik olmasını "yargılamanın sınırlılığı" ilkesine aykırı görmemiş, bu gibi hallerde sanığa ek savunma hakkı verilerek değişen suç niteliğine göre bir hüküm kurulmasına imkân sağlamıştır. Bu düzenlemenin bir sonucu olarak mahkeme, eylemin hangi suçu oluşturacağına ilişkin nitelendirmede iddia ve savunmayla bağlı değildir. Örneğin, iddianamede hırsızlık olarak nitelendirilen eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı görüşünde olan mahkemece, sanığa ek savunma hakkı da verilmek suretiyle bahse konu suçtan hüküm kurulabilecektir. Yine mahkemece eylemin görevi alanında bulunmayan bir suçu oluşturduğu kanaatine varılması halinde görevsizlik kararı verilebilecektir. Görevsizlik kararı yoluyla iddianameye konu edilmemiş bir olayın dava konusu haline getirilmesi mümkün değildir. Yani iddianamede anlatılmayan bir eylemden dolayı görevsizlik kararı verilmesi durumunda, bu eylemden dolayı hüküm kurulması da CMK'nın 225. maddesine aykırılık oluşturacaktır. İddianame veya yerine geçen görevsizlik kararında anlatılan ve kapsamı belirlenen olayın dışında bir fail ve fiilin yargılanması söz konusu olduğunda ise, suç duyurusunda bulunularak iddianame ile dava açılması hâlinde gerekli görülürse davaların birleştirilmesi yoluna gidilebilecektir.

 

İnceleme konusu dosyada; Sanık hakkında silahla tehdit suçundan iddianame düzenlendiği, Yerel Mahkemece eylemin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma suçunu oluşturduğundan bahisle suç duyurusunda bulunulduğu, silahlı tehdit suçundan ise beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.

 

Sanık hakkında silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda eyleminin sübutu halinde ek savunma hakkı verilerek mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, suç niteliğinden dolayı beraat kararı verilemeyeceği de gözetilmeden silahla tehdit suçundan beraatine ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu bakımından suç duyurusunda bulunulmasına karar verilerek CMK'nın 225 ve 226/1. maddelerine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

 

Sonuç ve Karar:

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,

 

1- Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2020 tarihli ve 2020/287 esas, 2020/537 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

 

2- Anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası uyarınca sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 22/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 235 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor