Sanığın sahibi olduğu "siirtnews" isimli haber sitesinin sahibi olduğu, kabule konu 12.08.2015, 27.08.2015, 28.08.2015, 01.09.2015, 04.09.2015, 08.09.2015, 09.09.2015, 10.09.2015, 12.09.2015, 14.09.2015, 15.09.2015, 18.09.2015, 21.09.2015, 25.09.2015, 30.09.2015 tarihli paylaşımlarının sanığın gazeteci olduğu da nazara alınarak haber yapma kapsamında kaldığı, ancak sanığın 10.09.2015, 11.09.2015, 12.09.2015 ve 13.09.2015 tarihli paylaşımlarının PKK terör örgütü propagandası yapma olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerde 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saikin de gözetilerek; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3. Ceza Dairesi 2021/4824 E. , 2021/10941 K.
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm :3713 sayılı TMK'nın 7/2-2, TCK'nın 43, 62, 53
maddeleri uyarınca mahkumiyet
İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
1-Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2. maddesinde;
“(Değişik fıkra: 11.04.2013-6459 S.K./8. md) Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Aşağıdaki fiil ve davranışlar da bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılır:
a) (Mülga bent: 27.03.2015-6638 S.K./10.md.)
b) Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi, terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde;
1. Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması,
2. Slogan atılması,
3. Ses cihazları ile yayın yapılması,
4. Terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi.
İkinci fıkrada belirtilen suçların; dernek, vakıf, siyasî parti, işçi ve meslek kuruluşlarına veya bunların yan kuruluşlarına ait bina, lokal, büro veya eklentilerinde veya öğretim kurumlarında veya öğrenci yurtlarında veya bunların eklentilerinde işlenmesi halinde bu fıkradaki cezanın iki katı hükmolunur.”
Şeklinde düzenlenmiştir.
Propaganda; belli bir görüşün, ideolojinin toplum içinde yayılmasını, fikir ve kanatlerinin kökleşmesini sağlamak için, bu amacın gerçekleşmesine yönelik olarak her türlü maddi ve manevi araca başvurarak telkin, teşvik ve etkide bulunmak olarak tanımlamak mümkündür.
Propaganda yapma fiilinden örgütün övülmesi, kişilerde örgüte sempati duyulmasını sağlayacak hareketler gerçekleştirilmesi, örgütün faaliyetlerine yakınlık sağlayacak duyguların yaratılması, örgüte karşı duyulan düşmanlığın ortadan kaldırılması sonucunu doğuran hareketlerin yapılması, örgütü iyi gösteren biçimde tanıtmak gibi faaliyetler anlaşılabilir.
Ancak bütün bu faaliyetlerin, maddenin son hali gereğince, “Örgütün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde” olması gerekir. Böylece maddenin yeni haliyle propagandanın yapılış şekline sınır getirilmiştir. Propagandanın örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini ya meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde yapılması gerekir. Bu durumda her türlü propaganda fiili bu suçun oluşması için yeterli olmayacak ancak maddede sayılan alternatif niteliklere sahip olan propaganda fiilleri suç teşkil edecektir. Propagandanın bu niteliklere sahip olup olmadığı ise her somut olayda hakim tarafından değerlendirilecek bir husustur.
Örgütün propagandasının belirli bir şekilde yapılması şart değildir. Yazılı, sözlü fiillerle olabileceği gibi, gösteri, protesto vb. yollarla yapılması da mümkündür.
Bu suç ancak kastla işlenebilen bir suçtur; taksirle işlenemez. Özellikle maddenin son halinden sonra bu suçun olası kastla işlenemeyeceğini hatta doğrudan kastla işlenebileceğini belirtmek gerekir. Zira failin propaganda yapmaktaki amacı örgütün iyi gösterilmesine, destek görmesine, örgütün toplum nezdinde benimsetilmesine yönelik olmalıdır.
Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanığın sahibi olduğu "siirtnews" isimli haber sitesinin sahibi olduğu, kabule konu 12.08.2015, 27.08.2015, 28.08.2015, 01.09.2015, 04.09.2015, 08.09.2015, 09.09.2015, 10.09.2015, 12.09.2015, 14.09.2015, 15.09.2015, 18.09.2015, 21.09.2015, 25.09.2015, 30.09.2015 tarihli paylaşımlarının sanığın gazeteci olduğu da nazara alınarak haber yapma kapsamında kaldığı, ancak sanığın 10.09.2015, 11.09.2015, 12.09.2015 ve 13.09.2015 tarihli paylaşımlarının PKK terör örgütü propagandası yapma olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerde 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saikin de gözetilerek; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Zincirleme suç hükümleri kapsamında sanığın sahibi olduğu haber sitesinden son paylaşımda bulunduğu tarihte temadi kesileceğinden, Yerel Mahkemenin gerekçeli karar başlıklarında suç tarihinin "13.09.2015" yerine "2015" olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 21.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.