Kusurlu/ayıplı imalatlar için zaman aşımının kesin kabul onay tarihinden itibaren 5 yıl olduğu hakkında.
Yargıtay 15. HD.
K. 2006/6807
E. 2006/6624
T. 23.11.2006
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Davacı idare ile davalı yüklenici arasında eser sözleşmesi mevcuttur. İşin kesin kabul onay tarihi 21.11.2000 olup, dava 08.05.2006 tarihinde açılmıştır. Dava nedeni olarak yüklenicinin ayıplı malzeme kullandığı, kasıt ve ağır kusuru ile sözleşmeye aykırı imalat yaptığı ileri sürülmüştür.
Mahkemece, 2886 sayılı Yasa'nın 87 ve BK'nın 215/3. maddelerine dayanılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Yüklenici ile iş sahibi arasındaki ilişki teslim tarihinde son bulmuştur. Bu tarih, kesin kabulün onay tarihidir. 2886 sayılı Yasa'nın göndermede bulunduğu BK'nın 363. maddesi, aynı Yasa'nın 6763 sayılı Yasa'yla değişik 126/son maddesi hükmü karşısında uygulanamaz hale gelmiştir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaflarda, satım akdinde uygulanan BK'nın 215. maddesinin tatbiki mümkün değildir. BK'nın 126/son maddesi hükmünce de yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş, bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç 5 yıllık zamanaşımına tabi olacaktır. Buna göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmediği ve ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı iş meydana getirmiş olduğu haller madde kapsamı dışında bırakıldığından bu gibi durumlarda BK'nın 125. maddesinde yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.
Ortaya çıkan hasar ve arızaların niteliklerine göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru bulunup bulunmadığı, ayıplı malzeme kullanılarak ayıplı iş meydana getirilip getirilmediği bilirkişi incelemesiyle tespit edileceği ve kesin kabulün onay tarihine göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği gözetilerek, tarafların delillerinin toplanması, davanın esasının incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulup inceleme yapılmadan yanlış değerlendirme ve eksik incelemeyle davanın zamanaşımı yönünden reddi doğru olmamıştır.
2- Öte yandan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde zamanaşımı nedeniyle ret halinde farklı bir ücret düzenlemesi yapılmadığından, değeri para ile ölçülebilen uyuşmazlıklarda karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine yasal dayanağı gösterilmeden makro vekalet ücretine hükmedilmesi de kabul şekline göre yerinde görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenler ile tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ( 1. ) bentteki sebeplerle davacı yararına, ( 2. ) bent uyarınca davalı yararına ( BOZULMASINA ), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.