Eserin yüz ölçümünün kararlaştırılandan önemli oranda küçük yapılması eksik iş olarak değil değişik iş olarak değerlendirilmesi gerektiği hakkında.
-KARAR-
Yargıtay HGK.
S: 15-649/732
T:09.12.1992
“…Yanlar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğmuştur. Yargıtay Özel Daire ‘si ile mahkeme arasındaki görüş ayrılığı davacı arsa sahibine ait dükkanın sözleşmede kararlaştırılan 75.62 m2. yerine -17.62 m2. küçük olarak58 m2. yapılmasının “eksik iş”mi, yoksa “ayıp”mı olduğu noktasında toplanmaktadır. Kentleşmeyle birlikte giderek yoğunluk kazanan “arsa payı karşılığı inşaat” adı altında yapılan eser sözleşmelerinde yüklenici, mesleki bilgi ve deneyimiyle işin sonuçlarını, özellikle ekonomik çıkarını arsa sahibinden daha iyi değerlendirebilecek durumdadır. Keza yüklenicinin sözleşmede öngörülenle, imal ettiği eserin, değer ve amaca elverişlilik bakımından aynı olmadığı hallerde, yaratılan farkın başlangıçta arsa sahibinin aynı ücretle sözleşme yapmasına engel olacağını da bilebileceği kuşkusuzdur. Kararlaştırılan edimlerin sözleşmedeki koşullara uygun biçimde yerine getirilmesi “ahde vefa” (pacta sunt senıenta) ilkesi gereğidir. Dürüstlük ve doğruluk kuralına uyulmuş olması da, noksansız ifayla gerçekleşir. Olayda, davalı yüklenici, akdi yükümlülüğünü bilmesine rağmen eseri isteyerek ve kendi yararına noksan şekilde yerine getirmekle iyiniyetli sayılamıyacak bir tutum izlemiştir. Davacıya ait bağımsız bölümün yüzölçümünü cm. karesine değin hesapla, işe başlamış, sonuçta ise 75.62 m2. yerine 58 m2. ‘lik dükkan teslim etmiştir. Bu haliyle de akdin ihlal edildiği ve gereği gibi yerine getirilmediği açıktır… Anlatılan nedenlerle, inşaatlarda mesaha noksanlığının eksik iş olduğunun, yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmediğinin, davacıya teslim edilen bağımsız bölümde mekan küçüklüğünden ötürü borcun kısmen ifa edildiğinin kabul edilmesi gerekir… Yüzölçümünde noksanlığın fahiş boyutlara ulaştığı ve uygulamada zaman zaman karşılaşılan üç odalı yerine iki odalı daire teslimi gibi hallerde ise “değişik eser”in (aliud) varlığı söz konusudur…â€