YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Konkordato geçici - kesin süre verilmesi hakkında açıklayıcı kr.

Karar Özeti

Konkordato geçici - kesin süre verilmesi hakkında açıklayıcı kr.

Karar

6. Hukuk Dairesi         2021/4647 E.  ,  2021/2251 K.

 

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

 

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki alacaklı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili ile davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

 

Talep edenler vekili, davacı şirketin ekonomik durgunluktan etkilendiğini, davacı gerçek kişilerin ise şirket borçlarından müteselsil sorumlulukları bulunan yetkililer olduklarını ileri sürerek, İİK'nun 285. ve TTK'nun 286. madde hükümleri gereği konkordato geçici mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.

 

İlk derece mahkemesince, konkordato sürecinin başarıyla tamamlanmasının tüm davacılar açısından olanaklı olduğu belirtilerek, davacı şirketinkonkordato projesinin tasdikine karar verilmiştir.

 

İlk derece mahkemesi kararına karşı bir kısım alacaklılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından, ilk derece mahkemesince, İİK'nın 304/2. maddesine uygun bir ara kararı alınmaksızın, duruşmanın kesin mühletin dolduğu tarihten sonrasına bırakılması ve kesin mühletin bitiminden çok sonra tasdik kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, ilk derece kararının düzeltilip yeniden esas hakkında karar verilmesi ile konkordato istemlerinin usulden reddine karar verilmiştir.

 

Kararı, talep edenler vekili temyiz etmiştir.

  1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri re’sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre, alacaklı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

Talep edenler vekilinin temyiz itirazları yönünden:

  1. Talep, borçlu şirket ve yetkilileri hakkında, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ile konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
    İİK'nın 304/1. maddesi mahkemenin konkordato hakkındaki kararını herhalde kesin mühlet içinde verilmesi hükmünü getirmiştir. İkinci fıkrası ise "Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir" hükmünü içermektedir.

Bahsi geçen maddede yargılamanın gidişatına göre, bilhassa özel güçlük arz eden durumlarda, kesin mühlet içinde kararın verilemeyeceğinin anlaşılması halinde mahkemece konkordato kararının verilmesine kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verilebilecektir. Zira mühlet içinde karar verilemediğinde mühletin kalkması halinde, takip yasağının kalkması gibi konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyecek sonuçlar ortaya çıkabilecektir.

 

304. maddenin 1. maddesi düzenleyici bir hüküm içermekte olup, bu hükme bir sonuç bağlanmamıştır. Kaldı ki ikinci fıkrada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceğinin anlaşılması halinde hakime 6 aylık bir mühlet tanınmıştır. Kanun koyucu abesle iştigal etmez. Kesin mühlet içinde konkordato konusunda karar verilmemesi haline bir sonuç bağlanacaksa bu hükmün kanuna dercedilmesi gerekir. Ayrıca bir sonraki fıkrada hakime 6 aylık bir süre verilmez.

 

Hakim; kanunda belirlenen bu süreyi ara kararına geçirerek kullanmaya başladığını belirtmek durumunda mıdır? Bu süre kesin mühlet tedbirleri ile ilgili olup, yargılamanın sonuçlandırılması ile ilgisi olmadığından bu soruya olumsuz cevap verilmelidir.
Bu durumda hakim, kendisine komiser tarafından rapor ibraz edilmesini müteakip gereken hızda yargılamasını yapıp konkordatoyu sonuçlandırmalıdır. Bu yargılama sırasında İİK 304/2 maddesinde yazılı 6 aylık sürenin hakim tarafından yargılama sırasında kullanılması da mümkündür.

 

Somut olayda mahkemece, kesin mühletin hitamından sonraki bir tarihe duruşma günü tayin edilmesi suretiyle 304/2 madde kapsamında verilmiş olan 6 aylık uzatma yetkisinin zımnen kullanıldığının kabul edilmesi gerekir. Kaldı ki, komiser heyetince nihai rapor 08.09.2020 günü ibraz edilmiş olup bu tarih ile karar tarihi arasında geçen 50 günlük süre, tebliğ işlemleri, itirazların sunulması ve sonucunda mahkemece yapılacak inceleme ve değerlendirme süreci dikkate alındığında, makul kabul edilebilecek niteliktedir. Ayrıca yargılama sürecine etkisi bulunmayan, hiçbir kusuru olmayan, talep edenlerin ve konkordatoya kabul oyu kullananların makul süre olarak kabul edilebilecek 18 günlük gecikme nedeniyle, cezalandırılması doğru görülmemiştir. Böyle bir durum, sadece borçlunun değil; alacaklıların da zarara uğramasına neden olabilecektir. Zira, üçte iki ya da daha fazla bir çoğunlukla kabul edilen ve alacaklıların kendilerine iflasa nazaran daha avantajlı bir durum yaratacağı inancıyla muvafakat verdikleri konkordato projesinin salt geç tayin edilmiş duruşma günü nedeniyle usulden reddedilmesi, onların da daha az oranda tatmin edilmesi sonucunu doğurabilir. Oysa, böyle ağır sonuçlar doğuran işlemin sorumlusu, ne alacaklılar ne de borçludur.
Açıklanan nedenlerle; istinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince, işin esasına girilerek, tasdik şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerekirken, yanılgılı gerekçelerle istemin usulden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden talep edenler yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 244 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor