Yüklenici hakediş raporuna itiraz etmediği takdirde, hakedişte yapılan gecikme cezasına itiraz edemeyeceği hakkında.
- K A R A R -
Yargıtay 15.HD.
E: 2009/6311
K: 2010/6807
Davacı yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine açılan davada feshin haksızlığının tesbiti, irad kaydedilen teminat tutarının iadesi, kesilen gecikme cezasının tahsili ve kâr kaybı ile manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile kesin hakedişten kesilen gecikme cezası 1.710,00 TL’nin davalıdan tahsiline, diğer taleplerin ise reddine karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece 16.11.2006 tarihli kesin hakedişten kesilen 1.710,00 TL gecikme cezasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. 16.11.2006 tarihli hakediş raporu davacı yüklenici tarafından hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden imzalanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.2. maddesi uyarınca Yapım İşleri Genel şartnamesi sözleşmenin eki niteliğinde olup, şartnamenin 40. maddesi uyarınca yüklenicinin hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “İdareye verilen … tarihli dilekçesinde yazılı ihtirazi kayıtla†cümlesini yazarak imzalaması gerekir. Aksi takdirde yüklenici hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır. şartnamede yer alan bu hüküm HUMK’nın 287. maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup, yüklenici kesinti yapılan hakediş raporuna yukarıda açıklandığı şekilde itiraz ileri sürmeden imzaladığından davacı yüklenicinin hakedişten kesilen gecikme cezasının iadesine ilişkin isteminin de reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Davacı, davada 9.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, maddi tazminat istemi kısmen kabul edilerek, manevi tazminat talebinin ise tümden reddine karar verilmiştir. Reddedilen maddi tazminat miktarı ile manevi tazminat talebinin toplamı üzerinden davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne aykırıdır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi uyarınca manevi tazminat davalarında davanın tamamen reddi durumunda davalı yararına maktu vekâlet ücreti tayin edilmesi gerekir. Karar bu yönden de usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı sebeplerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı yararına, 3. bentte açıklanan nedenlerle de davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 10.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.