YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Anahtar teslim götürü bedel olarak ihale edilen Kamuya ait yapım işlerinde yapılan işin asıl işe oranı bulunmadan fesih kararı verilemeyeceği hakkında. (Yargıtay)

Karar Özeti

Somut olayda usulî kazanılmış hakkın istisnaları söz konusu değildir. O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturucak konusunda uzman bilirkişi kurulundan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/6193 Esas ve 2017/466 Karar sayılı bozma ilâmında belirtilen hususlar dikkate alınarak, sözleşme ve eklerine göre davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği işler ve ilâve işlerin ayrı ayrı nelerden ibaret olduğu, bunlardan hangilerinin sözleşme kapsamında yaptırılan ilâve işler olduğu, hangilerinin de sözleşmede bulunmayan işler kapsamında kaldığı tespit edildikten sonra, sözleşme kapsamındaki işin fesih tarihi itibariyle davalı idare tarafından yaptırılan tespit dosyasındaki bulgu ve belgeler, yine ihale dosyasındaki hakedişe esas yüklenici tarafından yapılan imalâtları gösterir dayanak belgeler nazara alınarak gerçekleşme oranı ve bedeli bulunmalı, bu bedele KDV ilave edilmeli, sözleşme kapsamında yaptırılan ilâve işlerin sözleşmenin götürü bedelli olması sebebiyle iş bedelinin %10’una isabet eden kısmının sözleşme fiyatlarıyla ve KDV eklenerek, bu oranı aşan bölümünün ise iş sahibi yararına ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli (mahalli piyasa rayiçlerine KDV ve yüklenici kârı dahil olduğundan ayrıca KDV ve yüklenici kârı ilave edilmeden) hesaplanmalı, fesih tarihindeki işin tamamlanma oranı dikkate alınarak fesihte haklılık durumu belirlenmeli ve buna göre kesin teminatın davalı iş sahibi tarafından gelir kaydedilip kaydedilemeyeceği hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporları da değerlendirilerek hazırlanacak ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli, karara dayanak yapılacak nitelikte rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle ulaşılan sonuca göre karar vermekten ibaret olmalıdır

Karar

6. Hukuk Dairesi         2021/5410 E.  ,  2021/2483 K.

 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

 

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

 

- K A R A R -

 

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 11.01.2011 tarihli sözleşme ile Isparta Devlet Hastanesi acil servisi onarım işinin kararlaştırıldığını, işin büyük bölümünün bitirilmesine rağmen davalı tarafından sözleşmenin haksız şekilde feshedilerek teminatın irat kaydedildiğini, bakiye iş bedeli ve sözleşme dışı iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, iş bedeli ve irat kaydedilen teminat bedeli olmak üzere toplam 332.385,53 TL alacağın 25/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili, davacı sözleşme hükümlerini yerine getirmediğinden sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 

Mahkemece davanın kısmen kabulüne, fesih işlemi ve kesin teminat bedelinin irat kaydedilmesi işleminin iptaline, 226.191,28 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/6193 Esas ve 2017/466 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, 284.658,13 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.

 

1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

 

2-Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/6193 Esas ve 2017/466 Karar sayılı kararında; “taraflar arasında imzalanan 11/01/2011 tarihli "Isparta Devlet Hastanesi Acil Servis Onarım İşine" ilişkin sözleşmenin BK 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olduğu, mahkemece yeniden rapor aldırılarak iş bedelinin hesaplanabilmesi için öncelikle sözleşme kapsamında yapılan işin fesih tarihi olan 01/06/2011 tarihi itibari ile dosyada bulunan ve davalı idare tarafından yaptırılan tespit dosyasındaki bulgu ve belgeler, yine ihale dosyasındaki hakedişe esas yüklenici tarafından yapılan imalâtları gösterir dayanak belgeler nazara alınarak işin gerçekleşme oranı ve bedeli bulunmalı ve bu bedele KDV ilave edilmeli, proje dışı ilave iş için ise davacı yüklenici tarafından yapıldığı belirlenen bu işlerin % 10'una kadar olan kısmının sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi 23. maddesi de gözetilerek sözleşme fiyatlarıyla hesaplanıp bu bedele KDV ilave edilmeli, sözleşme bedelinin % 10'unu aşan kısmının ise 2011 yılı serbest piyasa rayiçleri üzerinden bedeli hesaplanıp bu bedel içinde KDV de olacağından aşan kısım yönünden KDV ilave edilmeden hesaplama yapılmalı, işin tamamlanma yüzdesi dikkate alınarak fesihte haklılık durumuna göre kesin teminatın idare tarafından gelir kaydedilmesinde kusuru değerlendirilmeli, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmedir” denmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 11.01.2011 tarihli sözleşme ile Isparta Devlet Hastanesi Acil Servis Onarım işinin yapımı kararlaştırılmış olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Sözleşmede iş bedeli 237.000,00 TL anahtar teslimi götürü bedel olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 8.2.1. maddesine göre Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşme eki olup, işin işyeri teslim tarihinden itibaren 50 gün içinde geçici kabule hazır hale getirilmesi gerekmektedir. Sözleşme davalı tarafından işin süresinde bitirilmediği gerekçesi ile 01.06.2011 tarihinde feshedilmiştir.

 

Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilâmının gerekleri yerine getirilmemiş, ilâmda belirtilen şekilde sözleşme kapsamındaki iş ile ilave iş bedelini ve fesih tarihi itibariyle bitirilen işin oranını hesaplamayan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak ve fesihte haklılık durumu değerlendirilmeden karar verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararı uyarınca, mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyulmakla lehine olan taraf için usulî kazanılmış hak oluşacağından mahkemece bozma ilâmı uyarınca inceleme yapılması ve karar verilmesi zorunlu hale gelir.

 

Somut olayda usulî kazanılmış hakkın istisnaları söz konusu değildir. O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturucak konusunda uzman bilirkişi kurulundan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/6193 Esas ve 2017/466 Karar sayılı bozma ilâmında belirtilen hususlar dikkate alınarak, sözleşme ve eklerine göre davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği işler ve ilâve işlerin ayrı ayrı nelerden ibaret olduğu, bunlardan hangilerinin sözleşme kapsamında yaptırılan ilâve işler olduğu, hangilerinin de sözleşmede bulunmayan işler kapsamında kaldığı tespit edildikten sonra, sözleşme kapsamındaki işin fesih tarihi itibariyle davalı idare tarafından yaptırılan tespit dosyasındaki bulgu ve belgeler, yine ihale dosyasındaki hakedişe esas yüklenici tarafından yapılan imalâtları gösterir dayanak belgeler nazara alınarak gerçekleşme oranı ve bedeli bulunmalı, bu bedele KDV ilave edilmeli, sözleşme kapsamında yaptırılan ilâve işlerin sözleşmenin götürü bedelli olması sebebiyle iş bedelinin %10’una isabet eden kısmının sözleşme fiyatlarıyla ve KDV eklenerek, bu oranı aşan bölümünün ise iş sahibi yararına ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli (mahalli piyasa rayiçlerine KDV ve yüklenici kârı dahil olduğundan ayrıca KDV ve yüklenici kârı ilave edilmeden) hesaplanmalı, fesih tarihindeki işin tamamlanma oranı dikkate alınarak fesihte haklılık durumu belirlenmeli ve buna göre kesin teminatın davalı iş sahibi tarafından gelir kaydedilip kaydedilemeyeceği hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporları da değerlendirilerek hazırlanacak ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli, karara dayanak yapılacak nitelikte rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle ulaşılan sonuca göre karar vermekten ibaret olmalıdır

 

Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

 

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile, yerel mahkeme kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 364 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor