Yapılan düzeltme kadastrosunda (3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a.) tapu alanı azalan malikin, devlete karşı tazminat davası açabileceği hk.
5. Hukuk Dairesi_2021_14287
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının reddine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 21/04/2021 gün ve 2020/8353 Esas - 2021/5996 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği düşünüldü.
- K A R A R -
Tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davanın reddine dair mahkemece verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine onanmış, bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacı vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK'un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
17/12/2005 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a. maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda, dava konusu taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında yapılan tersimat hatası nedeniyle 5660 m2 belirlenen yüzölçümünün 4.814,71 m2 olarak düzeltildiği, öte yandan dosya içine giren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/12 Esas sayılı dosyasında dava konusu eski 340 parselinde ... Köyü 2 ada 1 parselle mükerrer olduğundan bahisle açılan tazminat davasında düzenlenen fen bilirkişi raporunda; ilk olarak 1939 yılında ... köyünde kadastro çalışması yapıldığı, ...Köyü kadastro çalışmaları yapılırken ise dava konusu taşınmazın ve 340 parsel numaralı taşınmazın sınırlandırma ve tespit işlemlerinde ... Köyündeki sınırlandırmaların dikkate alınmadığı, bu sebeple mükerrerliğin tespit edildiği, 340 parselin tüm sınırlarının zemin kullanımına uygun olduğu kadastro yenilemesi ile mükerrerliğin 2015 yılında giderildiğinin belirtildiği gözetildiğinde; davacının yargılama sürecinde gelişen bu durumu da belirterek dilekçelerinde yapılan bu işlem sonrasında taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında devletin sorumlu olduğunun kabulü gerektiği bu sefer yapılan incelemede görüldüğünden, Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21/04/2021 günlü 2020/8353 E.- 2021/5996 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede; Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; 09/02/1956 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmaları neticesinde 5660 m2 yüzölçümü ile tapuya tescil edilen ... İli, ...Köyü 344 parsel sayılı taşınmazda davacının satın alma ile üzerinde herhangi bir şerh olmadan 09/12/2002 tarihinde tamamen malik olduğu, tapu kaydının beyanlar hanesine 17/05/2011 tarih ve 9610 yevmiye numarasıyla "... Köyü 2 ada 1 (yeni ada 102 parsel 1) ile mükerrerdir." şeklinde şerh konulduğu, mükerrerlik nedeniyle davacı adına olan tapu kaydı henüz iptal edilmediğinden davacının halen kaybettiği bir mülkiyet hakkı ve bir zararı da söz konusu olmadığından bahisle kapatılan 20. Hukuk Dairesince davanın reddine karar verilmesine dair mahkemesince verilen ilk karar bozulmuş ise de;
17/12/2005 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a. maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda, dava konusu taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında yapılan tersimat hatası nedeniyle 5660 m2 belirlenen yüzölçümünün 4.814,71 m2 olarak düzeltildiği, öte yandan dosya içine giren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/12 Esas sayılı dosyasında dava konusu eski 340 parselinde ayrı ... Köyü 2 ada 1 parselle mükerrer olduğundan bahisle açılan tazminat davasında düzenlenen fen bilirkişi raporunda; ilk olarak 1939 yılında ... köyünde kadastro çalışması yapıldığı, ...Köyü kadastro çalışmaları yapılırken ise dava konusu taşınmazın ve 340 parsel numaralı taşınmazın sınırlandırma ve tespit işlemlerinde ... köyündeki sınırlandırmaların dikkate alınmadığı, bu sebeple mükerrerliğin tespit edildiği, 340 parselin tüm sınırlarının zemin kullanımına uygun olduğu kadastro yenilemesi ile mükerrerliğin 2015 yılında giderildiğinin belirtildiği gözetildiğinde; davacının yargılama sürecinde gelişen bu durumu da belirterek dilekçelerinde yapılan bu işlem sonrasında taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda; dava süreci ile yapılan kadastro yenilemesi gözetilerek işin esasına girilip dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.