Dairemize aynı bölgeden intikal eden ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1416Esas ve 2016/495Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yaklaşık 200 metre mesafede olan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki 2218 parsel sayılı taşınmaza Ekim 2015 değerlendirme tarihi itibariyle 74,56 TL/m2 bedel belirlenmiş ve bu bedel Dairemizce de uygun görülmüştür. Bu durumda dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri
5. Hukuk Dairesi 2021/3949 E. , 2021/14745 K.
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce istinaf isteminin esastan reddi ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davacı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi ile üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan kısmın derhal ödenmesi yönünden hükmün HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki ... İlçesi, ... ... Mahallesi 698 parsel sayılı parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dairemize aynı bölgeden intikal eden ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1416Esas ve 2016/495Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yaklaşık 200 metre mesafede olan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki 2218 parsel sayılı taşınmaza Ekim 2015 değerlendirme tarihi itibariyle 74,56 TL/m2 bedel belirlenmiş ve bu bedel Dairemizce de uygun görülmüştür. Bu durumda dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 121,27-TL/m2 belirleyen bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu nedenle dosyanın bilirkişilere tevdi edilerek değerlendirme tarihleri arasındaki süre de gözetilmek suretiyle yukarıda belirtilen miktardan ayrılma nedenini açıklayan ek rapor alınması gerekirken, yetersiz rapora göre hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
2-Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas - 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.