Yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre taraflar üzerinde bırakılması gerektiğinin düşünülmemesi,
doğru görülmemiştir.
5. Hukuk Dairesi 2021/11133 E. , 2021/14159 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı ... vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 30/11/2021 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 1.660.320,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, (eski 1330) yenileme sonrası 153 ada 65 parsel sayılı 5.806,40 m² yüzölçümlü ve (eski 1509) 153 ada 53 parsel sayılı 17.085,20 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazların toprak dağıtımı sebebiyle 14/09/1968 tarihinde davacılar murisi... adına tescil edildiği, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/147 E, 2007/177 K sayılı dosyasında Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 30/06/2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 11.04.2013 tarihinde, 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, (eski 1330) yenileme sonrası 153 ada 65 parsel ile (eski 1509) 153 ada 513 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir ibabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu taşınmazların 153 ada 65 ve 153 ada 513 parsel sayılı taşınmazlar olarak tapuya tescil edildiği ve taşınmazların yüzölçümlerinin değiştiği gözetildiğinde, yenileme sonucu oluşan yeni duruma göre tazminat bedelinin tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın değeri, tapu iptali kararının kesinleştiği tarih itibariyle belirlendiğine göre hükmedilen bedele de bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi,
Kabule göre de;
3-Davacıların bozma öncesi dava değerini ıslah ettiği miktar dikkate alındığında, bozma sonrası kabul edilen miktar, bu bedelden düşük olduğundan davanın ''kısmen kabulü ile kısmen reddine'' karar verilmesi gerekirken, ''kabul'' yönünde hüküm kurulması,
4-Reddedilen kısım yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre taraflar üzerinde bırakılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekilerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 3.050,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 30/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.