Bedeli ödenerek alınan yerin daha sonrasında orman vasfında olduğu gerekçesi ile hazine adına tapuya tescilinin mümkün olduğu hk.
5. Hukuk Dairesi 2020/8418 E. , 2021/14755 K.
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan şerhin silinmesi, olmadığı takdirde uğranılacak zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davası ile kesinleşen tahdide dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin birleştirilen asıl ve birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın davalı ... İdaresi yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı Hazine yönünden kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan şerhin silinmesi, olmadığı takdirde uğranılacak zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini; birleştirilen dava ise kesinleşen tahdide dayalı tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın davalı ... idaresi yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı Hazine yönünden kabulü ile 74.267,25-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazine'den alınarak davacılara verilmesine, birleştirilen davanın kabulü ile ... ilçesi ... köyünde kain 854 parsel sayılı 12.528,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 990,23 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ve bakiye 11.537,77 metrekarelik kısımdaki orman (satılamaz) şerhinin terkinine karar verilmiş; hüküm, asıl dava davalısı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 854 parsel sayılı, 12.528 m2 yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 03/08/1957 tarihinde dava dışı ... adına tapulama nedeni ile tescil edildiği, davacı ...'in 12.05.1969 tarihinde satın almak suretiyle malik olduğu, taşınmazın beyanlar hanesine 09.04.1993 tarih ve 332 yevmiye numaralı işlem ile satılamaz şerhi konulduğu, asıl davanın 12/01/2015 tarihinde, birleştirilen davanın 27/05/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 854 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, getirtilen emsallerin satışlarının vergi ve harçtan kaçınmak için düşük gösterildiği açıklandıktan sonra, sonuçta piyasa rayicinden söz edilerek soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi; dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle; emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğü'nden sorulması; ayrıca dava konusu taşınmazın, imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların emlak vergisine esas olan metrekare değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle değerinin belirlenmesi için, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.