YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Yolcu olarak bulunulan aracın kaza yapması neticesinde yaralanma halinde, trafik poliçesi kapsamında tazminat talep edilebilir mi?

Karar Özeti

Davalı ..., davacının yaralandığı kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK'nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları'nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir. 

 

Somut olayda; davacının poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya 15/08/2019 tarihinde başvuru yaptığı ve başvuru belgelerinin 19/08/2019 tarihinde davalı ... şirketine teslim edildiği görülmektedir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalının temerrüt tarihi doğru biçimde 02/09/2019 olarak belirlenmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem heyetince verilen kararda hatalı olarak 02/09/2019 tarihi yerine 02/09/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Bu itibarla; davalının,başvuru belgelerinin davalı ... şirketine teslim edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrası olan 02/09/2019 tarihinde tüm zarar için mütemerrit olduğu dikkate alınarak temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı saptanması doğru görülmemiştir.

Karar

4. Hukuk Dairesi    2021/4651 E. , 2021/8345 K.

 

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

 

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 20/05/2020 tarih, 2020//İHK-10817 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

 

- K A R A R -

 

Davacı vekili;davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu araçla çarpışması neticesinde 05/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında , müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını,tazminat talebiyle sigorta şirketine yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını , beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,17/02/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 81.946,00 TL'ye yükseltmiştir.

 

Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 81.946,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine , karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince;davalı ... vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile,Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına; başvurunun kısmen kabulü ile 54.694,19 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuran davacıya verilmesine,fazlaya dair 27.251,81 TL'lik talebin reddine,karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

 

  1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
  2. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

 

Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.

 

Somut olayda,davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve hükme esas alınan ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince aldırılan, Adli Tıp Uzmanı İ.Cezmi Yavuz tarafından düzenlenen 01/02/2020 tarihli bilirkişi raporu'nda davacının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre sürekli iş göremezlik oranının %5 olduğu, belirlenmiştir.

 

05/04/2016 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan Adli Tıp Uzmanı İ.Cezmi Yavuz tarafından düzenlenen 01/02/2020 tarihli bilirkişi raporu, üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından alınmadığı gibi kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiştir.

 

Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince,temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının maluliyet oranının tespiti için,davacının yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi belgeler dosyaya getirtilerek, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

  1. Davalı ..., davacının yaralandığı kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK'nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları'nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir.

 

Somut olayda; davacının poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya 15/08/2019 tarihinde başvuru yaptığı ve başvuru belgelerinin 19/08/2019 tarihinde davalı ... şirketine teslim edildiği görülmektedir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalının temerrüt tarihi doğru biçimde 02/09/2019 olarak belirlenmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem heyetince verilen kararda hatalı olarak 02/09/2019 tarihi yerine 02/09/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Bu itibarla; davalının,başvuru belgelerinin davalı ... şirketine teslim edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrası olan 02/09/2019 tarihinde tüm zarar için mütemerrit olduğu dikkate alınarak temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı saptanması doğru görülmemiştir.

  1. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; 54.694,19-TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 7.910,24 TL vekalet ücreti hükmedilmiştir.

 

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG- 19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.

 

İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 263 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor