YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Maluliyet tespitinin hatalı mevzuata göre yapılması davanın usulden reddi sonucunu doğurur mu?

Karar Özeti

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı' başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Somut olayda, kaza tarihi 05/12/2016 olup davacı taraf zorunlu trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada davacının yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine tahkime başvurmadan önce başvurmuş ise de; Hakem Heyetince davacı yanca ibraz edilen raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmemiş olduğu gerekçesi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulmakla beraber, yanlış yönetmelikle belirleme yapan maluliyet raporunun sunulmuş olması tamamlanabilir bir dava koşulu olmakla, haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Karar

 

4. Hukuk Dairesi    2021/4359 E. , 2021/8460 K.

 

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

 

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair kararı karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti t tarafından verilen 31/10/2019 tarih ve 2019/İHK-15490 sayılı itirazın kabulüne dair verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

 

-K A R A R-

 

Davacı vekili, 05/12/2016 günü davacının sürücüsü olduğu araç ile davalı ... şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek şimdilik 15.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; ıslahla talebini 98.075,00 TL'ye yükseltmiştir.

 

Davalı ... vekili, başvurunun reddini savunmuştur.

 

Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 98.075,00 TL sürekli iş göremezlik zararının 25/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara, davalı ... vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kabulü ilebaşvurunun dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; itirazın kabulüne dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.

 

Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ...Tıp Merkezi Adli Tıp ... Başkanlığı'nın 23/08/2019 tarihli raporuna göre başvuru sahibinin sürekli iş göremezlik oranının %59 olduğu tespit edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, davalı ... vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğuna dair yaptığı itiraz, maluliyet raporunun uygun yönetmelik hükümlerine göre, düzenlenmediği gerekçesi ile kabul edilerek, davacı tarafın başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.

 

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

 

(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

 

(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.

 

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı' başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

 

Somut olayda, kaza tarihi 05/12/2016 olup davacı taraf zorunlu trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada davacının yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine tahkime başvurmadan önce başvurmuş ise de; Hakem Heyetince davacı yanca ibraz edilen raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmemiş olduğu gerekçesi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

 

Davacı tarafından tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulmakla beraber, yanlış yönetmelikle belirleme yapan maluliyet raporunun sunulmuş olması tamamlanabilir bir dava koşulu olmakla, haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

 

Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/1/.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.

 

05/12/2016 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ... Tıp Merkezi Adli Tıp ABD Başkanlığı'nın 23/08/2019 tarihli raporunun Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmiş bir rapor olduğu anlaşılmakla, işin esasına girilerek davacı tarafa kaza tarihi itibari ile uygun Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alarak dosyaya sunması için süre verilmesi ve maluliyet oranı değiştiği takdirde sonucuna göre aktüer raporu alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 236 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor