Kamu gücünü özel işlerinde kullandığı yönünde iftiraya uğrayan memurun tazminat talep edebileceği hk.
4. Hukuk Dairesi 2021/23650 E. , 2021/8650 K.
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR: 1-... 2-... 3-...
Taraflar arasındaki haksız şikayete dayalı manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizce bozulması sonrası verilen 05/03/2015 tarihli direnme kararının Hukuk Genel Kurulunun 03/06/2021 tarihli 2017/4-1449 esas ve 2021/670 sayılı kararı ile usul ve yasaya uygun bulunarak davalılar vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin Feridiye Polis Merkezinde polis memuru olarak görev yaptığını, davalıların Konya Emniyet Müdürlüğü makamına sunmuş oldukları dilekçe ile müvekkili hakkında; apartman aidatlarını ödemediği, apartman faaliyetlerine katılmadığı, apartmanda oturan diğer kişilere karşı rahatsız edici davranışlarda bulunduğu, apartman sakinleri arasında iftira atarak huzursuzluk çıkardığı ve Emniyet Müdürlüğüne ait polis aracını şahsî işlerinde kullandığını belirtilerek asılsız isnatlarda bulunduklarını ve Konya Valiliği İl Disiplin Kurulu Başkanlığınca müvekkili hakkında disiplin soruşturması açılmasına sebebiyet verdiklerini, Disiplin Kurulunun 17.06.2010 tarihli kararında müvekkili hakkında ceza tayinine yer olmadığına karar verildiğini, bu iftiralar neticesinde müvekkilinin itibarının sarsıldığını, çalıştığı kurum nezdinde küçük düşürüldüğünü, atılan iftiraya ilişkin olarak yapılan suç duyurusu üzerine ceza davası açıldığını ve Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/928 E. sayılı dosyası üzerinden devam eden yargılama neticesinde davalıların on ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiğini, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildiğini ileri sürerek müvekkilinin kişilik haklarının ihlâli sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 50.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 09/05/2013 tarihli 2012/204 esas ve 2013/382 sayılı ilk kararla davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Dairemizin 09/06/2014 tarihli 2013/14850 esas ve 2014/9422 sayılı ilamı ile davalıların şikayetinin hak arama özgürlüğü kapsamında olduğu gerekçesi ile davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş; mahkemece 05/03/2015 tarihli 2014/592 esas ve 2015/112 sayılı karar ile bozmaya uyulmayarak, ilk kararda direnilmiş; Hukuk Genel Kurulunun 03/06/2021 tarihli 2017/4-1449 esas ve 2021/670 karar sayılı sayılı ilamı ile direnme kararının uygun olduğuna ve davalılar vekilinin hükmedilen tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 312,35 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 10/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.