Dosya kapsamından, davacıların desteğinin meslek lisesi torna tefsiye bölümü mezunu olduğu, tanık beyanlarına göre hafta sonları mesleğine uygun ek işler yaptığı anlaşılmakla; gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olarak kabulü ile destek tazminatı hesabı yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
4. Hukuk Dairesi 2021/22176 E. , 2021/8542 K.
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ: ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.02.2018 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulüne, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/630 esas 2018/103 karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.03.2020 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ...'ın idaresinde bulunan araç ile kaldırımda yürüyen müvekkillerinin murisi ve yakını ... Al'a çarpması ile meydana gelen kazada ... Al'ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ... için 2.500,00 TL maddi 75.000,00 TL manevi, ... ve ... için 750,00'şer TL maddi 60.000,00'er TL manevi, ... için 500,00 TL maddi 40.000,00 TL manevi, ... ve ... için 30.000,00'er TL manevi tazminat ile 500,00 TL cenaze giderinin tahsilini istemiş; 02.11.2017 tarihli dilekçesiyle talebini ... için 188.522,28 TL, ... için 14.788,69 TL, ... için 42.448,87 TL ve ... için 24.978,47 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, ilk derece mahkemesince verilen kararın adı geçen davalı tarafından istinaf edilmediği anlaşılmakla; adı geçen bakımından bölge adliye mahkemesince aynı miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, kendisi yönünden kesinleşen kararı adı geçen davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
1.Davacılardan ... ve ...'ün temyiz itirazlarının incelenmesinde:İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar bakımından temyiz sınırı ayrı ayrı belirlenecektir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK'ya eklenen Ek-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2020 yılı için 72.070,00 TL'dir. HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 72.070,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
Adı geçen davacılar bakımından temyize konu edilen miktar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp adı geçen davacıların temyiz dilekçesinin HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacılardan ..., ..., ... ve ...'ın temyiz itirazlarına gelince:
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
b-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. Maddesi (818 sayılı BK 47) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; davacıların ölenin eşi ve çocukları olması, olayda ölenin kusurunun olmaması, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekir.
c-Dosya kapsamından, davacıların desteğinin meslek lisesi torna tefsiye bölümü mezunu olduğu, tanık beyanlarına göre hafta sonları mesleğine uygun ek işler yaptığı anlaşılmakla; gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olarak kabulü ile destek tazminatı hesabı yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (3/b-c) no'lu bentte açıklanan nedenlerle; temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davacılar ..., ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, (3/a) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ..., ..., ... ve ...'ın diğer temyiz itirazlarının reddine, davacılardan ... ve ...'ün temyiz dilekçesinin (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle HMK 362/1-a maddesi gereğince reddine, davalılardan ...'ın temyiz dilekçesinin (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...'a geri verilmesine 10/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.