Bozma kararına uyan mahkemece; bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmiş, davalının süresi içerisinde ihale tutarlarını ödemediği, şartnamenin 14. maddesi gereğince davacının iki ihale arasında meydana gelen fiyat farklarını, ek zararları ve gecikme cezalarını talep etme hakkı bulunduğu ve bu alacaklar için reeskont faizi uygulanması gerektiği, ikinci ihale ile idarenin lehine fiyat farkı meydana geldiğinden şartnamenin 14. maddesinin (c) bendi ile idare lehine meydana gelen fiyat farkının ilk ihaleye göre bedel yatırılması gereken son gün ile ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son gün arasında geçen süre için ilk ihale bedeline göre hesaplanacak %18 gecikme cezasından az olması durumunda %18 gecikme cezasının tamamının ödeneceğinin düzenlendiği, istenilen zararın faiz niteliğinde değil cezai şart niteliğinde olduğu, davacının zararının sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Somut uyuşmazlık, davalının aldığı açık artırmalı ihaleler sonucunda ihale bedellerini süresinde ödemeyerek orman emvallerini satın almaması sonucunda, davalının bu orman emvallerinin satışına dair ilk ihalelerin muacceliyet tarihleri ile ikinci ihalelerin muacceliyet tarihleri arasında geçen süre için talep edilen %18 gecikme cezası ile ihaleler arasındaki bedel farkından sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Her ne kadar mahkemece; davacının zararının sabit olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından alındıktan sonra bedelinin ödenmemesi nedeniyle ikinci kez ihaleye çıkarılan orman emvallerine ilişkin şartname hükümlerine göre davacı kurumun zararının bulunup bulunmadığı, ilgili orman emvallerine ilişkin yapılan ihaleler arasında makul sürenin olup olmadığı, iki ihale arasında makul sürenin üzerinde süre geçtiğinin tespiti halinde, bu durumun davacı kurumun zararı arttırıp arttırmadığı ve ikinci ihalelerin makul süre içerisinde yapılmamasının davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı incelenmediği gibi şartnamenin 14. maddesinin (c) bendi dikkate alınarak davacı kurumun zararı somut olarak belirlenmemiş, davalının bu sürede başka emvaller için 15 ihale yapıldığı yönündeki itirazları da değerlendirilmemiştir. Diğer bir anlatımla bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir.
3. Hukuk Dairesi 2021/1961 E. , 2021/11790 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı idare; farklı tarihlerde yapılan açık arttırmalı emval satışları neticesinde 744, 747, 763, 949, 991, 993, 1002, 346, 308, 2528, 2529, 142, 143, 147, 148, 866 numaralı partilerin davalıya ihale edildiğini, davalının ödemeleri zamanında yapmadığını, emvallerin ikinci kez ihale yapılarak üçüncü kişilere satıldığını, davalının ödemeleri geciktirmesi ve ihaleler arasındaki bedel farkları nedeniyle zarara uğradıklarını, davalının şartname hükümleri uyarınca her bir parti için ilk ihale doğrultusunda bedelin ödenmesi gereken son gün ile ikinci ihaleye göre bedelin ödenmesi gereken son gün arasında geçen süre için %18 gecikme cezası ile ihaleler arasındaki bedel farklarından sorumlu olduğunu iddia ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, toplamda 141.727,10 TL'nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davacı idarenin sözleşmeyi 15 gün sonra feshederek teminatı irat kaydetmesi gerekirken aradan bir yıl geçtikten sonra bu işlemleri yaptığını, dolayısıyla zararın artmasına neden olduğunu, emvallerin uzun zaman depolarda bekletildiğini ve geç satıldığını, bunun hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, ikinci ihale bedelleri daha yüksek olmasına rağmen gecikme faizi talep edildiğini, idarenin de şartname hükümlerini ihlal ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, her iki tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12/12/2019 tarihli ve 2016/28410 E 2019/12535 K sayılı kararıyla; 28/12/2015 havale tarihli bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmeyerek hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmiş, davalının süresi içerisinde ihale tutarlarını ödemediği, şartnamenin 14. maddesi gereğince davacının iki ihale arasında meydana gelen fiyat farklarını, ek zararları ve gecikme cezalarını talep etme hakkı bulunduğu ve bu alacaklar için reeskont faizi uygulanması gerektiği, ikinci ihale ile idarenin lehine fiyat farkı meydana geldiğinden şartnamenin 14. maddesinin (c) bendi ile idare lehine meydana gelen fiyat farkının ilk ihaleye göre bedel yatırılması gereken son gün ile ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son gün arasında geçen süre için ilk ihale bedeline göre hesaplanacak %18 gecikme cezasından az olması durumunda %18 gecikme cezasının tamamının ödeneceğinin düzenlendiği, istenilen zararın faiz niteliğinde değil cezai şart niteliğinde olduğu, davacının zararının sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Somut uyuşmazlık, davalının aldığı açık artırmalı ihaleler sonucunda ihale bedellerini süresinde ödemeyerek orman emvallerini satın almaması sonucunda, davalının bu orman emvallerinin satışına dair ilk ihalelerin muacceliyet tarihleri ile ikinci ihalelerin muacceliyet tarihleri arasında geçen süre için talep edilen %18 gecikme cezası ile ihaleler arasındaki bedel farkından sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Her ne kadar mahkemece; davacının zararının sabit olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından alındıktan sonra bedelinin ödenmemesi nedeniyle ikinci kez ihaleye çıkarılan orman emvallerine ilişkin şartname hükümlerine göre davacı kurumun zararının bulunup bulunmadığı, ilgili orman emvallerine ilişkin yapılan ihaleler arasında makul sürenin olup olmadığı, iki ihale arasında makul sürenin üzerinde süre geçtiğinin tespiti halinde, bu durumun davacı kurumun zararı arttırıp arttırmadığı ve ikinci ihalelerin makul süre içerisinde yapılmamasının davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı incelenmediği gibi şartnamenin 14. maddesinin (c) bendi dikkate alınarak davacı kurumun zararı somut olarak belirlenmemiş, davalının bu sürede başka emvaller için 15 ihale yapıldığı yönündeki itirazları da değerlendirilmemiştir. Diğer bir anlatımla bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir.
Buna göre mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak şekilde, konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyetten şartnamenin 14. maddesi başta olmak üzere tüm şartname hükümleri ile delil ve itirazları değerlendiren taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ve açıklayıcı olacak şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi