YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Şirket tarafından eğitim aldırılan çalışanın, iş aktini haksız fesih ettiği takdirde, tazminat ödeyeceği hakkında açıklayıcı karar.

Karar Özeti

Bozma öncesi Mahkemece, davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti ayrı ayrı rapor düzenlemiş, bilirkişilerden düzenlemiş olduğu 07/08/2015 tarihli raporunda, taraflar arasındaki sözleşme ve taahhütnameye göre davacı tarafın talep edebileceği tazminat ve alacak miktarının 30.193,15-EURO olduğu, davalı tarafın da takas ve mahsup kapsamında davacı şirketten 5.005-EURO alacağı bulunduğu, davalının alacağının mahsubundan sonra davacı tarafın 25.188,15-EURO alacağı bulunduğunu belirtmiş, diğer bilirkişiler rapora iştirak etmediklerinden, kendileri tarafından ayrı bir rapor düzenlenmiş, mahkemece bilirkişi Osman Altuğ tarafından düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun olması ve davalının haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshettiği kabul edilerek, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının, Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2013/9048 takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 25.188,15-EURO(fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL olarak hesaplanmak suretiyle) üzerinden devamına, fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine, karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 23/09/2019 günlü, 2017/1896E.,2019/8640K. sayılı ilamı ile; Mahkemece, yargılama aşamasında iki ayrı bilirkişi raporu alındığı ve söz konusu raporlar arasında çelişki doğduğundan raporlar arası çelişkiyi giderici taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.Bozma öncesi Mahkemece, davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti ayrı ayrı rapor düzenlemiş, bilirkişilerden düzenlemiş olduğu 07/08/2015 tarihli raporunda, taraflar arasındaki sözleşme ve taahhütnameye göre davacı tarafın talep edebileceği tazminat ve alacak miktarının 30.193,15-EURO olduğu, davalı tarafın da takas ve mahsup kapsamında davacı şirketten 5.005-EURO alacağı bulunduğu, davalının alacağının mahsubundan sonra davacı tarafın 25.188,15-EURO alacağı bulunduğunu belirtmiş, diğer bilirkişiler rapora iştirak etmediklerinden, kendileri tarafından ayrı bir rapor düzenlenmiş, mahkemece bilirkişi Osman Altuğ tarafından düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun olması ve davalının haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshettiği kabul edilerek, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının, Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2013/9048 takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 25.188,15-EURO(fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL olarak hesaplanmak suretiyle) üzerinden devamına, fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine, karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 23/09/2019 günlü, 2017/1896E.,2019/8640K. sayılı ilamı ile; Mahkemece, yargılama aşamasında iki ayrı bilirkişi raporu alındığı ve söz konusu raporlar arasında çelişki doğduğundan raporlar arası çelişkiyi giderici taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Karar

 

3. Hukuk Dairesi    2021/499 E. , 2021/11954 K.

 

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı şirket vekili, şirket çalışanı olan davalının kendi isteği doğrultusunda ...'da A-330 tip eğitimine gönderildiğini, iş bu eğitimin 04/08/2012 tarihinde tamamlanmasından sonra 3 yıllık zorunlu hizmet süresini tamamlamadan tek taraflı olarak ve haksız şekilde iş akdini 26.04.2013 tarihli fesih ihbarnamesi ile “gördüğü lüzum üzerine” feshettiğini, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi ve taahhütname kapsamında davalının bakiye eğitim masrafları ve cezai şart alacakları için toplam 55.000,00 Euro borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı, sivil havacılık kurallarına ve uçuş-dinlenme sürelerine aykırı davranılması sebebiyle haklı sebeplerle sözletmeyi feshettiğini, maaş ve uçuş tazminatı tutarının 3.850,00 EURO olduğunu, kendisine verilen eğitimin davacı şirketin ihtiyacı ve tercihinden doğduğunu, bu bağlamda kendisinden tazminat talep edilemeyeceğini, ayrıca fazlaya ilişkin her türlü dava açma hakları saklı olmak üzere aylık ücretlerinin eksik ya da geç ödenmesinden ve izin haklarının kullandırılmamış olmasından kaynaklı alacakları ile takas ve mahsubu hususunun dikkate alınarak tahakkuk eden ve ödenmeyen 8.861,00 EURO tutarındaki ücret alacağının da takas ve mahsubu ile davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

 

Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile, davalının Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2013/9048 takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin davacı tarafın davalı taraftan alacak miktarları olarak; davalı Pilot'un A-333 F tipi intibak harcamaları için yapılan 20.301,20-EURO, taraflar arasındaki 01/03/2020 tarihli uçucu personel hizmet sözleşmesinin 15.1 maddesinin 2. bendi uyarınca cezai şart mahiyetindeki ödemesi gereken miktarın 962,50-EURO, taraflar arasındaki 01/03/2020 tarihli uçucu personel hizmet sözleşmesinin 15.1 maddesinin 15.3 maddesi uyarınca fesih ihbar süresine uyulmadan iş akdinin feshedildiği, cezai tazminat olarak 2 aylık ücret(maaş+uçuş taz.)olarak 7.700-EURO toplam 28.963,70-EURO davacı alacağından, davalı tarafın 9.001,84-EURO izin alacağı takas ve mahsup edildikten sonra bakiye 19.961,86-EURO nun (fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL olarak hesaplanmak üzere) üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Bozma öncesi Mahkemece, davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti ayrı ayrı rapor düzenlemiş, bilirkişilerden düzenlemiş olduğu 07/08/2015 tarihli raporunda, taraflar arasındaki sözleşme ve taahhütnameye göre davacı tarafın talep edebileceği tazminat ve alacak miktarının 30.193,15-EURO olduğu, davalı tarafın da takas ve mahsup kapsamında davacı şirketten 5.005-EURO alacağı bulunduğu, davalının alacağının mahsubundan sonra davacı tarafın 25.188,15-EURO alacağı bulunduğunu belirtmiş, diğer bilirkişiler rapora iştirak etmediklerinden, kendileri tarafından ayrı bir rapor düzenlenmiş, mahkemece bilirkişi Osman Altuğ tarafından düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun olması ve davalının haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshettiği kabul edilerek, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının, Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2013/9048 takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 25.188,15-EURO(fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL olarak hesaplanmak suretiyle) üzerinden devamına, fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine, karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 23/09/2019 günlü, 2017/1896E.,2019/8640K. sayılı ilamı ile; Mahkemece, yargılama aşamasında iki ayrı bilirkişi raporu alındığı ve söz konusu raporlar arasında çelişki doğduğundan raporlar arası çelişkiyi giderici taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

 

Mahkemece, bu bozma ilamına uyularak, iki kaptan pilot ve bir hesap bilirkişisine rapor alınmak üzere dosya tevdii edilmiş, 17/06/2020 havale tarihli bilirkişi heyeti raporlarındaki hesaplamalar ve açıklamalar mahkeme açısından yeterli görülerek, hesap bilirkişisinin değerlendirme sonuç ve kanaatine göre yapılan hesaplamalar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

1- Davacı şirket vekili, davalının şirket çalışanı olarak kendi isteği doğrultusunda ...'da A-330 tip eğitimine gönderildiğini, eğitimin tamamlanmasından sonra 3 yıllık zorunlu hizmet süresini tamamlamadan tek taraflı olarak ve haksız şekilde iş akdini feshettiğini, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi ve taahhütname kapsamında davalının toplam 55.000,00 Euro borcu bulunduğunu belirterek icra takibine vaki itirazın iptali istenmiştir. Davalı, iş akdinin haksız olarak feshedilmediğini, tazminat talep edilemeyeceğini, ayrıca davacı şirketten 8.861,00 Euro tutarındaki ücret alacağının da takas ve mahsubu ile davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

 

Mahkemece, yargılama aşamasında Kaptan Pilot Sivil Havacılık Uzmanı ..., Kaptan Pilot Hava Taşımacılığı Uzmanı ... ve Bağımsız Denetçi-Mali Müşavir Hesap Bilirkişisi ... 'dan 17/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Tarafların talepleri doğrultusunda, hesap bilirkişisi ve teknik bilirkişiler alternatif hesaplamalı ayrık raporlar sunmuşlardır. İşbu bilirkişi raporundaki hesap bilirkişisinin değerlendirmesi; sözleşmenin 4.3. maddesine göre akdin hitamından bir ay önce sözleşmenin feshedildiğine dair dosya kapsamında tarafların herhangi bir ihbarına rastlanılmadığı, bu durumda sözleşmenin aynı koşullarla bir sene süre ile yenilenmiş sayılacağı, uzlaşmazlık konusu A-330 Tip İntibak Eğitiminin 04.08.2012 tarihinde tamamlanmış olduğu, 26.04.2013 tarihinde sözleşmenin davalı pilot tarafından haklı bir nedene dayalı olmadan feshedildiği hususlarının da sarih olduğu gözetilerek, sözleşme süresi içerisinde tip uçak eğitimini tamamlayan davalı pilotun sözleşmenin 15.1.maddesine göre zorunlu hizmet taahhüdü altında bulunduğu, eğitim harcamalarının çalışılmayan kısma isabet eden kısma orantısal hesaplama yapılarak tazmin edilmesi gerektiği usulünün kabulü ile, mecburi hizmet yükümlülüğünden kaynaklanan eğitim harcamalarının 20.301,20 EURO, sözleşmenin 15.3. maddesi gereği fesih ihbar süresine uymama cezai şartının 7.700,00 EURO, sözleşmenin 15.1.maddesinin 1.bendi gereği işverenin uğradığı zarar karşılığı tazminat tutarının 962,50 EURO olduğu, davalının 26 günlük ücreti ve izin alacakları toplamı 9.001,84 EURO'nun mahsubu ile toplam 19,961,86 EURO'nun davalı pilottan alınıp davacı havayolu şirketine ödenmesi gerekeceği mütalaa edilmiştir. İşbu rapordaki teknik bilirkişiler ise, hesap bilirkişisinden ayrıksı görüşte olmaları nedeniyle farklı değerlendirme yapmışlardır. Teknik bilirkişilerin değerlendirmesi ise; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin 15.3. maddesinde sözü edilen tazminatın, feshi ihbar etmeme koşuluna bağlı olduğundan, niteliği itibariyle ihbar tazminatı olduğu ve davacının ihbar tazminatı adı altında alacak talep edemeyeceği, sözleşmenin 15.1. maddesinde belirlenen 2 aylık ücret karşılığı şeklinde kararlaştırılan ceza koşulunun sadece işçi aleyhine düzenlenmiş olduğu, TBK'nın 420. maddesinin emredici hükmü gereğince davacı işverenin cezai şart alacağı talep edemeyeceği, davalıya zorunlu hizmet koşullu belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ya da revize sözleşme veya taahhütname imzalatılmadığına göre, davacının hizmet sözleşmesi de şirkete zorunlu hizmet taahhüdü olmayan uçucu personel kapsamına dönüştüğünden, davalının A330-200F tip eğitimi için sorumluluğu olmadığı, davalının 26 günlük ücreti ve izin alacakları toplamı 9.001,84 EURO'nun davacı havayolu şirketinden alınıp davalı pilota ödenmesi gerekeceği mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bozma sonrası verilen alternatifli bilirkişi raporundaki hesap bilirkişisinin görüşüne itibar edilerek davacı alacağının 19.961,86 EURO olduğu ve davanın bu miktar üzerinden kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, bu hali ile mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereği yerine getirilmemiştir.

 

Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.

 

Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/13-597 E, 2014/62 K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; “Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay'ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır. Aynı ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05.02.2003 gün ve 2003/ 8-83 E., 2003/72 K.; 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E., 2010/87 K. sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.

 

Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay'ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.

 

Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; bozma sonrası yapılan yargılama sırasında üçlü bilirkişi heyetinden 17/06/2020 havale tarihli bir adet bilirkişi raporu alındığı, alınan raporun ise hesap ve teknik bilirkişileri tarafından alternatifli şekilde sunulduğu dolayısıyla kendi içinde çelişki doğurduğu sabittir. Böylelikle bozma öncesi alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi, bozma ilamına uygun olmayan çelişkili bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır.

 

O halde, mahkemece yapılacak iş, dosyadaki mevcut deliller bir bütün olarak değerlendirilip, taraf iddia ve itirazlarını karşılayacak şekilde, mali müşavir, pilot ve hava hukukundan anlayan uzman bilirkişi heyetinden, bozma öncesi ve sonrası alınan raporlar arasındaki çelişkiyi giderici taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli önceki bilirkişi raporlarıyla mukayeseli, müşterek imzalı tek bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek eksik incelemeye dayalı ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

 

2- Bozma nedenine göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

 


Bu sayfa 566 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor