YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Gizli ayıpların nasıl tespit edilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

Davalıların sair temyiz itirazları reddedilerek, “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatlara ilişkin ayıpların tek tek neler olduğunun belirlenerek, ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda ayıpların niteliği ve ortaya çıktıkları (kullanım ve mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak bu ayıpların ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki bir tüketicinin ne zaman fark edebileceği) zaman dilimi ve tarafların delilleri dikkate alınarak taraf ve yargı denetimine esas gerekçeli ek rapor tanzimi sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi, eksik ifa olarak nitelendirilen imalatların ise satın alınan bağımsız bölümün değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu ve davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle bu kalemler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.

Karar

 

3. Hukuk Dairesi    2021/636 E. , 2021/11729 K.

 

MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ

 

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı; davalıların yaptığı “...” adlı projeden 534 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmazdan ... sitesi C2-2 Blok 49 numaralı bağımsız bölümü 14/01/2008 tarihli sözleşme ile satın aldığını, konutun 23/12/2008 tarihinde de teslim edildiğini, reklam, ilan ve internet sitesinde projenin 2009 yılı sonunda tamamlanacağı, 10 adada konut ve 3 adada alışveriş ve eğlence merkezi olacağı 5280 konut ve 800 adet işyeri ile olimpik yüzme havuzu tenis kortu, sağlık eğitim vs sosyal tesislerin yapılacağının taahhüt edildiğini, ancak taahhütün yerine getirilmediği gibi teslimden sonra gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunun ortaya çıktığını ve bu hususta davalılara ihbarlarda bulunulduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı ürün nedeniyle ödemiş oldukları bedelden indirim taleplerine istinaden bu aşamada şimdilik 500 TL ile ayıplı ürün nedeni ile uğranılan manevi zarara karşı 1.000 TL tazminatın konut bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21/03/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle bedelden indirim talebine istinaden dava değerini 29.636 TL'ye yükseltmiştir.

 

Davalılar; dairesinin davacıya tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.

 

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 500 TL alacağın dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 29.136 TL'nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline yönelik olarak verilen hüküm, davalıların temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27/05/2019 tarihli ve 2016/17820 E. 2019/6531 K. sayılı kararıyla; davalıların sair temyiz itirazları reddedilerek, “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatlara ilişkin ayıpların tek tek neler olduğunun belirlenerek, ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda ayıpların niteliği ve ortaya çıktıkları (kullanım ve mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak bu ayıpların ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki bir tüketicinin ne zaman fark edebileceği) zaman dilimi ve tarafların delilleri dikkate alınarak taraf ve yargı denetimine esas gerekçeli ek rapor tanzimi sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi, eksik ifa olarak nitelendirilen imalatların ise satın alınan bağımsız bölümün değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu ve davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle bu kalemler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.

 

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile 500 TL'nin dava tarihi olan 29/03/2010 tarihinden, 8.382 TL'nin ıslah tarihi olan 21/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

 

1- Mahkemece hükme esas alınan 20/02/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; taşınmazda kullanılan malzemelerin cinsi ve niteliği, işçilik kalitesi, ana binanın yeri ve konumu göz önüne alındığında tespit edilen gizli nitelikli ayıpların teslim tarihinden itibaren en fazla iki yıl içinde ve iki kış mevsimi yaşanmasıyla ortaya çıkabileceği belirtilmiştir.

 

Dava konusu aynı yere ilişkin olup Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin aynı mahiyetteki bozma kararı doğrultusunda rapor alınmak suretiyle verilen kararın temyizi üzerine Dairemize gelen İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin 2018/17 E. 2019/76 K. sayılı dosyası incelendiğinde; alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin farklı olduğu ve mahkemece gizli ayıplar nedeniyle ortaya çıkan değer azalması yönünden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

O halde mahkemece, dava konusu yere ilişkin emsal dava dosyaları ve bilirkişi raporları incelenmek suretiyle bilirkişilerden hüküm kurmaya yeterli, çelişkileri giderecek ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

2- Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi


Bu sayfa 360 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor