YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kullanım miktarı net bir şekilde ortaya koyulmadan kaçak elektrik cezası kesilemeyeceği hk

Karar Özeti

Somut olayda; davacının, davalı şirketin elektrik abonesi olduğu, 27/11/2014 tarihli sayaç muayene raporu ile davacının sayaca müdahale etmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, akabinde davaya konu 187.005,79 TL bedelli faturanın tahakkuk ettirildiği, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; gerek kaçak tüketim hesaplamasına gerekse kaçak tüketime ek olarak yapılan normal tüketim hesaplamasına esas olmak üzere, ilgili yönetmeliğe aykırı olacak şekilde davacının tüketim endeksleri incelenmeksizin, ihtilaflı ve ihtilafsız dönem belirlenip, ihtilafsız dönem ile ihtilaflı dönem tüketim ortalamaları arasındaki fark üzerinden kaçak ve ek tahakkuk hesaplamasının yapıldığı anlaşılmaktadır. Rapor, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir.

Karar

3. Hukuk Dairesi   2021/4707 E. , 2021/11821 K.

 

MAHKEMESİ: DİYARBAKIR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı; davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafından 27/11/2014 tarihli sayaç muayene raporuna istinaden kaçak tahakkuku ve ek tahakkuk yapılarak hakkında toplam 187.005,09 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek; toplam 187.005,09 TL tutarındaki fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

 

Davalı; davacıya ait sayaç üzerinde yapılan muayene ve inceleme sonucunda sayaca müdahale edildiğinin tespit edildiğini, 27/11/2014 tarihli sayaç muayene raporuna istinaden hukuka uygun olarak davaya konu faturanın tahakkuk ettirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

 

İlk derece mahkemesince; 10/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu hükme esas alınarak, 27/11/2014 tarihli sayaç muayene raporu ile davacının sayaca müdahale etmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, davacının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı şirkete 52.911,35 TL borçlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacının 187.005,79 TL bedelli faturanın 134.094,44 TL'sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

 

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

 

Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 10/01/2018 tarihli raporun dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli; bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının da usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Dava, kaçak ve ek tahakkuku nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.

 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08/05/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 26. maddesinin (b) fıkrasında; gerçek veya tüzel kişilerin, "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi," kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmış olup, kaçak elektrik enerjisi tüketimi halinde tüketim miktarının hesaplanmasına yönelik;

 

Aynı Yönetmeliğin 28. maddesinde ise;

 

“ (1) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik

 

enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için,

 

a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre,

 

b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre, hesaplanır.

 

(b) bendi kapsamında, kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki aynı dönem, ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.

 

(2) Birinci fıkra kapsamında doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa, kullanım yerinin müstakil trafolu olup olmamasına bakılmaksızın;

 

a) Meskenlerde, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60'ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW'ın altında olmamak üzere bağlantı gücüne ve ortalama günlük çalışma saatine göre, yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,

 

b) Diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW'ın altında olmamak üzere ortalama günlük çalışma saatlerine göre, hesaplanır. Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

 

Somut olayda; davacının, davalı şirketin elektrik abonesi olduğu, 27/11/2014 tarihli sayaç muayene raporu ile davacının sayaca müdahale etmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, akabinde davaya konu 187.005,79 TL bedelli faturanın tahakkuk ettirildiği, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; gerek kaçak tüketim hesaplamasına gerekse kaçak tüketime ek olarak yapılan normal tüketim hesaplamasına esas olmak üzere, ilgili yönetmeliğe aykırı olacak şekilde davacının tüketim endeksleri incelenmeksizin, ihtilaflı ve ihtilafsız dönem belirlenip, ihtilafsız dönem ile ihtilaflı dönem tüketim ortalamaları arasındaki fark üzerinden kaçak ve ek tahakkuk hesaplamasının yapıldığı anlaşılmaktadır. Rapor, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir.

 

Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, davacının kaçak elektrik kullandığı dikkate alınarak, önceki bilirkişiler dışında seçilecek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden, davalı şirketin davacı taraftan isteyebileceği kaçak ve ek tahakkuk bedelinin tespiti noktasında, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği çerçevesinde hesaplamayı içerir,Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

 

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 244 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor