YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Belirli süreli iş sözleşmesi süre bitiminden sonra çalışmanın devamı halinde belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşür mü?

Karar Özeti

İş mahkemesince, bozmaya uyulduğu belirtilerek; davacının son çalıştığı 3 adet yabancı bayraklı gemi yönünden dosyanın tefrik edilerek görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevli mahkemece; TBK 430/2. Maddesinde belirli süreli sözleşmenin, sürenin bitiminden sonra örtülü olarak sürdürülmesi halinde belirsiz süreli sözleşmeye dönüşeceğinin belirtildiği, somut olayda da sözleşmenin belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünün kabul edilmesi gerektiği, 

Karar

 

3. Hukuk Dairesi   2021/2255 E. , 2021/12404 K.

 

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı; 19/12/2005-26/03/2013 tarihleri arasında kesintisiz olarak Kıran Denizcilik bünyesinde bulunan davalıların işleteni olduğu gemilerde aşçı olarak çalıştığını, her iki şirketin de yönetim kurulu üyeleri ve yetkililerinin aynı olduğunu, en son davalılardan ... Gemi İşletmeciliği ve Tic. A.Ş.'nin işleteni olduğu M/V Kıran Eurasia adlı dökme yük gemisinde çalışmakta iken iş akdinin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiğini ve hak ettiği tazminat ve bazı işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bakiye ücret, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.

 

Davalılar; davacının işvereni olmadıklarını, ... Gemi İşl. Ve Tic. A.Ş.'nin dava konusu gemilerin sahibi veya işleteni olmadığını, sadece acenta olduğunu, davacının belirli süreli sözleşmelerle çalıştığını ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını beyanla davanın reddini dilemişlerdir.

 

İş mahkemesince; davacının işten haklı olarak çıkarıldığı davalı tarafından ispatlanamadığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ücret alacaklarının da ödenmediği görüldüğünden ücret alacağına hak kazandığı, fazla mesai yaptığı, genel tatillerde, hafta tatillerinde çalıştığı tanık beyanları ile de sabit olduğundan ve bedellerinin ödendiği davalı tarafından ispatlanamadığından davanın kısmen kabulüne; 22.574,42 TL kıdem tazminatının, 6.431,97 TL ihbar tazminatının, 5.597,97 TL ücret alacağının, 38.773,00 TL fazla mesai ücreti alacağının, 2.444,92 TL genel tatil ücreti alacağının, 8.144,50 TL hafta tatili ücreti alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davalı taraf vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin, 15/01/2018 tarihli, 2015/16211 esas,

 

2018/76 karar sayılı ilamıyla "...davacının çalıştığı gemilerin ve bu gemilere sahip işverenin Deniz İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması gerekir..." gerekçesi ile bozulmuştur.

 

İş mahkemesince, bozmaya uyulduğu belirtilerek; davacının son çalıştığı 3 adet yabancı bayraklı gemi yönünden dosyanın tefrik edilerek görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevli mahkemece; TBK 430/2. Maddesinde belirli süreli sözleşmenin, sürenin bitiminden sonra örtülü olarak sürdürülmesi halinde belirsiz süreli sözleşmeye dönüşeceğinin belirtildiği, somut olayda da sözleşmenin belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünün kabul edilmesi gerektiği, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları, sözleşme ve maaş bordrolarına göre davacının davasının kısmen kabulüne 255,09 TL ücret, 7.334,93 TL ikramiye, 4.987,51 TL fazla çalışma ücreti, 4.315,44 TL yıllık izin ücreti alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

 

1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı tarafın temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;

 

Davacı, dava dilekçesinde; davalı tarafça iş akdinin haklı bir neden olmadan feshedilmesi nedeniyle  kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur. Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK'na göre çözümlenmesi gerektiği ve TBK hükümlerinde bu tazminatların düzenlenmediği gerekçesiyle davacının tazminat talepleri reddedilmiştir. Ancak maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime ait olduğundan (6100 sayılı HMK m. 33) iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, TBK'nda yer alan hizmet akdinden kaynaklı tazminat alacakları isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK'nun 432. maddesinde “Belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin feshinden önce, durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. Hizmet sözleşmesi; bildirimin diğer tarafa ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi bir yıla kadar sürmüş olan işçi için iki hafta sonra; bir yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört hafta ve beş yıldan fazla sürmüş işçi için altı hafta sonra sona erer. Bu süreler kısaltılamaz; ancak sözleşmeyle artırılabilir. İşveren, fesih bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle hizmet sözleşmesini feshedebilir. Fesih bildirim sürelerinin, her iki taraf için de aynı olması zorunludur; sözleşmede farklı süreler öngörülmüşse, her iki tarafa da en uzun olan fesih bildirim süresi uygulanır. Hizmet sözleşmesinin askıya alındığı hâllerde fesih bildirim süreleri işlemez.” ve 438. maddesinde “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir. Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir. Hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz.” hükümleri yer aldığına göre davacının kıdem tazminatı talebi TBK'nun 438. maddesinde belirtilen haksız fesih tazminatı olarak, ihbar tazminatı talebi de TBK'nun 432. maddedeki ihbar tazminatı olarak kabul edilmeli ve davalı tarafça davacının hizmet akdinin haklı bir nedenle sona erdirildiği de ispat olunamadığından, davacının bu tazminat taleplerinin yasal düzenlemeye göre belirlenecek miktarlar üzerinden kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA , 1.122,10 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 257 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor