Davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesi uyarınca açılan boşanma davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde; davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, eşini kök ailesi ile yaşamaya zorladığı, eşinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı ve yatak odasına erkek arkadaşlarını alarak aile mahremiyetine uygun olmayan davranışlarda bulunduğu, davacı kadının ise davalıya "Adam mısın, erkek misin, ayı, salak..." şeklinde hakaret içerikli sözler söylediği, bu şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalı erkeğin davacı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 inci maddesi uyarınca 10.000Türk Lirası, 174/2 inci maddesi uyarınca da 10.000Türk lirası manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiş, davalı erkeğin hükmü kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden temyizi üzerine Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/6037-2021/214 sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı erkek tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
2. Hukuk Dairesi 2021/8598 E. , 2021/8118 K.
MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: Boşanma
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 14.01.2021 gün ve 2020/6037-2021/214 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 Sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 Sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesi uyarınca açılan boşanma davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde; davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, eşini kök ailesi ile yaşamaya zorladığı, eşinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı ve yatak odasına erkek arkadaşlarını alarak aile mahremiyetine uygun olmayan davranışlarda bulunduğu, davacı kadının ise davalıya "Adam mısın, erkek misin, ayı, salak..." şeklinde hakaret içerikli sözler söylediği, bu şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalı erkeğin davacı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 inci maddesi uyarınca 10.000Türk Lirası, 174/2 inci maddesi uyarınca da 10.000Türk lirası manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiş, davalı erkeğin hükmü kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden temyizi üzerine Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/6037-2021/214 sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı erkek tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenen “Yatak odasına erkek arkadaşlarını alarak aile mahremiyetine uygun olmayan davranışlarda bulunma” vakıasına davacı kadın, dava ve cevaba cevap dilekçelerine dayanmamıştır. Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması mümkün değildir (HMK m.25/1). Bu durumda mahkemece, davacı tarafça usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan bu vakıanın davalı erkeğe kusur yüklenilmesi doğru olmamıştır (HMK m. 137, 140/3, 187). Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 nci maddesi boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davalı erkeğin bağımsız konut temin etmeme, eşini kök ailesi ile yaşamaya zorlama, eşinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamama şeklindeki davranışları ise davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 nci maddesindeki koşullar davacı kadın yönünden gerçekleşmemiştir. O halde, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı erkeğin kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen manevî tazminat yönünden temyiz itirazları yerinde olup bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla davalı erkeğin karar düzeltme talebinin açıklanan sebeplerle kabulüne ve hükmün kusur belirlemesi ve davacı kadın yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı kadın tahkikat aşamasında maddî tazminat talebinde bulunmuştur. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141 inci maddesi "Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır" hükümlerini düzenlemiştir. Açıklanan sebeple davacı kadının, ilk kez tahkikat aşamasında öne sürdüğü maddi tazminat talebi hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki bu husus da ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, davalı erkeğin aleyhine hükmedilen maddi tazminat talebi yönünden karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilerek hükmün maddi tazminat yönünden de bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/1-4 üncü maddesi gereğince KABULÜNE, Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/6037-2021/214 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının, kusur belirlemesi, davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oy birliğiyle karar verildi.04.11.2021 (Prş.)