Annesinin kendisinden aldığını ve geri vermediğini ancak çalıştıkça kadına ziynet eşyalarını iade edeceğini, ziynet eşyalarının annesinde olduğunu bizzat duyduğunu ve dava açılmadan yaklaşık bir buçuk ay önce erkek ile konuştuğunda ziynet eşyalarının annesinde olduğunu ve geri vermediğini" ve tanık ... ise "Benim yanımda kadının bulunduğu sırada erkeğin annesinin kadını arayarak altınlar bende kalacak o altınları geri istersen seni döveriz şeklinde konuştuğunu telefonun hoparlörü açık olduğu için duyduğunu" belirtmiştir. Tanık beyanları dikkate alındığında kadının talep ettiği ziynetler yönünden davanın ispatlandığı, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Belirtilen miktarlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
2. Hukuk Dairesi 2021/6433 E. , 2021/8108 K.
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarları ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesinde;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat fazladır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı kadının reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kadının talep ettiği ziynet eşyalarının erkeğin annesi tarafından taraflardan alındığı ve daha sonra kadına iade edilmediği gerekçesiyle, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu, bu nedenle kadının ziynet alacağı davasını ispat edemediği gerekçesiyle kadının ziynet alacağı davasını reddine karar verilmiştir.
Davacı-karşı davalı kadın düğünde 22 ayar 130 gram trabzon set, 22 ayar 35 gram 4 tane 3'lü burma bilezik, 22 ayar 40 gram fantezi fıstıklı bilezik, 22 ayar 30 gram fantezi bilezik, 14 ayar 20 gram fantezi bilezik, 6 adet 22 ayar 20 gram hediyelik bilezik, 1 adet 22 ayar 35 gram bilezik, 1 adet beşi bir yerde, 1 adet kolye, 1 adet 14 ayar fantezi bilezik, 17 adet çeyrek altın, 7 adet yarım altın ve 5 adet tam altın takıldığını, bu takıların erkeğin annesi tarafından elinden alındığını belirterek düğünde takılan ziynetlerin aynen iadesini, mümkün değilse bedelini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek ise cevap ve karşı dava dilekçesiyle ziynetlerin kadın tarafından giderken götürüldüğünü beyan etmiştir. Mahkemece dinlenen tanık beyanlarına göre ziynet eşyalarının erkeğin annesi tarafından taraflardan alındığı ve kadına daha sonra iade edilmediği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu, bu nedenle kadının ziynet alacağı davasını ispat edemediği gerekçesiyle kadının ziynet alacağı davasını reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı erkek tanıklarından davalı-karşı davacı erkeğin annesi Pembe "Düğünde takılan tüm para ve takıları bir poşete konularak taraflara teslim ettiklerini ve kadının sonradan bunları erkekten aldığını duyduğunu"; davacı-karşı davalı kadın tanıklarından .. "Erkeğin kendisine bizzat kadının ziynet eşyalarını dert ettiğini, ziynet eşyalarını annesinin kendisinden aldığını ve geri vermediğini ancak çalıştıkça kadına ziynet eşyalarını iade edeceğini, ziynet eşyalarının annesinde olduğunu bizzat duyduğunu ve dava açılmadan yaklaşık bir buçuk ay önce erkek ile konuştuğunda ziynet eşyalarının annesinde olduğunu ve geri vermediğini" ve tanık ... ise "Benim yanımda kadının bulunduğu sırada erkeğin annesinin kadını arayarak altınlar bende kalacak o altınları geri istersen seni döveriz şeklinde konuştuğunu telefonun hoparlörü açık olduğu için duyduğunu" belirtmiştir. Tanık beyanları dikkate alındığında kadının talep ettiği ziynetler yönünden davanın ispatlandığı, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Belirtilen miktarlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/b ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 1/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 03.11.2021 (Çrş.)