Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışta bulunduğuna dair tanık beyanı yeri ve zamanı belli olmayan soyut nitelikte olup, bu sebeple bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin doğru değildir. Gerçekleşen bu duruma göre bölge adliye mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş lehine tazminata hükmedilemez. Hal böyle iken davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2. Hukuk Dairesi 2021/7268 E. , 2021/8748 K.
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, ziynet alacağı davası, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı davalının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ziynet alacağının miktarı 13.500,00TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olmakla, ziynet alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı-karşı davalının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının boşanma davası ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı kadın tamamen kusurlu kabul edilerek erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararı davalı-karşı davacı kadın taraf istinaf etmiş, bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu kabul edilerek kadının boşanma davasının da kabulü ile kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmiş, karar yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışta bulunduğuna dair tanık beyanı yeri ve zamanı belli olmayan soyut nitelikte olup, bu sebeple bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin doğru değildir. Gerçekleşen bu duruma göre bölge adliye mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş lehine tazminata hükmedilemez. Hal böyle iken davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2- a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 25.11.2021 (Prş.)