YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kadastro esnasında tescil edilmeyen taşınmazın zilyetlikle kazanılması için hangi şartların gerekli olduğu hakkında açıklayıcı kr.

Karar Özeti

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve niçin tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorularak tespit edilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmaz imar planı kapsamında kalıyorsa, imar planı onay tarihinden, değilse dava konusu taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil tarihi olan 2006 tarihinden 15-20-25 yıl öncesine(bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılmalı;

Karar

1. Hukuk Dairesi    2021/3501 E. , 2021/7229 K.

 

 

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

 

Taraflar arasında görülen dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

 

Davacı vekili kadastro çalışmaları sırasında tescil dışı bırakılan ve 2006 yılında ihdasen Hazine adına tescil edilen davaya konu taşınmazı davacının eşi ...'in 1983 yılından itibaren imar ve ihya ettiğini, üzerine bina yaptığını, kesintisiz olarak kullandığını, 22/10/2011 tarihinde vefat etmesi üzerine eşi olan davacının kullanmaya devam ettiğini, murisin diğer çocuklarının davalı olup hak iddia etmediklerini belirterek 20 yılı aşkın zamandır imar ve ihya edilen ... parsel sayılı dava dilekçesine ekli haritada sarı renkli gösterilen taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

İlk derece Mahkemesince dava şartlarında görülen eksiklik nedeniyle kaldırma kararı üzerine davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle ... parsel sayılı 640,58 m2 miktarlı taşınmazın... adına olan tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiş, davalı Hazine tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davalı Hazine'nin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

 

Karar Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü.

 

Ne var ki Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde, davacı lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki taşınmazın hangi tarihte ve ne sebeple tescil harici bırakıldığı, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya tabi bir taşınmaz olup olmadığı açıkça belirlenmemiş, imar-ihyaya tabi bir taşınmaz olması halinde ise emek ve masraf sarfı suretiyle imar- ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilip getirilmediği ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçip geçmediği ayrıca denetlenmemiştir. Öte yandan hükme esas alınan raporda taşınmaz üzerindeki binanın 1988-1990 yılları arasında yapıldığının tespit edildiği belirtilmiş ancak daha sonra imar ihya faaliyetlerinin 1983­-1985 yıllarında başlayıp tamamlandığı belirtilmek suretiyle rapor kendi içinde çelişki oluşturulduğu halde bu çelişki üzerinde durulmamış , taşınmazın imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ve üzerinde ekonomik amacına uygun olarak sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı hususlarında somut verilere dayalı açıklama içermeyen yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve niçin tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorularak tespit edilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmaz imar planı kapsamında kalıyorsa, imar planı onay tarihinden, değilse dava konusu taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil tarihi olan 2006 tarihinden 15-20-25 yıl öncesine(bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılmalı;

 

Yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı ve mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürüdürüldüğü etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli ve yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli;

 

Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, üzerindeki bitki örtüsünü, mevcut ise ağaçların cinsini, adedini ve yaşını, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmaz üzerinde yer alan bina yapılmadan evvel taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı, önceki ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler mahiyette, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın her yönünden çekilmiş ve sınırları kabaca işaretlenmiş renkli fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

 

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlettirilmeli; mahkeme hakiminin, taşınmazın niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;

 

Bundan sonra 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı ve bayiisi adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden önce, imar planı kapsamı dışındaysa Hazine adına tapu kaydının oluşturulduğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 25/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğle karar verildi.


Bu sayfa 627 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor