Hal böyle olunca mahkemece öncelikle davacıların dayanağını oluşturan 1968/6 Tereke sayılı dosyasında 7. sırada yer alan taşınmazın yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi aracılığı ile nereye ait olduğu saptanmalı, tereke dosyasında belirtilen taşınmazların kim/kimler adına tespit gördüğü belirlenmeli, derdest olduğu anlaşılan 2015/87 Esas sayılı dosya da incelenmek suretiyle yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu kimden nasıl intikal ettiği ve kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı , davalının zilyetliğinin davacılar adına olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, ... İlçesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davacılar murisi ... oğlu ...'e ait olmasına rağmen 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına tescil edildiğini, evveliyatında davacılar murisine ait olup 1968 yılında trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle küçük yaşta yetim kalan davacılara davalı ...'ün ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/6 Esas sayılı dosyası ile vasi atanmış olması nedeni ile kendisine defter tutmak şartı ile teslim edilen tarlası olduğunu, davalı ... vasi olarak atanmış olması nedeniyle yıllarca davacılar adına kendisine defter tutma şartı ile teslim edilen tüm taşınmazlar ile birlikte dava konusu tarlayı da ekip sürdüğünü açıklayarak davalı adına olan kaydın iptali ile davacılar adlarına miras payları oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Kadastro sonucu, ... İli ... İlçesi ... /... Mah. ... ada ... parsel sayılı 3.662,97 metrekare yüzölçümlü taşınma, ceddinden intikalen ve taksimen zilyetliğinde olduğu açıklanarak ... adına tespit edilmiş, dava konusu taşınamaz ile ilgili olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/156 Esas - 51 Karar sayılı dosyasında ... tarafından ... ve arkadaşları aleyhine açılan davada mahkemece pasif husumet yokluğu nedeniyle 26.04.2005 tarihinde davanın reddine karar verilmiş ve karar 13.06.2005 tarihinde kesinleşerek ... adına hükmen tescil edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin esasa yönelik davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ne var ki, İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın uzun yıllardır davalı tarafından kullanıldığı ve kadastro tespitinin davalı adına yapılarak kesinleştiği, söz konusu taşınmazın davacıların murisinden davacılara intikal etmediği, en başından beri davalıya ait olduğu, davacıların 1968/6 sayılı dosya kapsamında bahsettikleri taşınmazın dava konusu yer olmadığı, mevkilerinin farklılık arzettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Mahkemece yapılan keşif sırasında mahalli bilirkişiler beyanlarında davacıların dayandığı ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/6 Tereke sayılı dosyanın kararı olarak sunduğu kararı fotokopisindeki 7. sıradaki yol, ... ve ... kardeşleri ile çevrili olarak belirtilen taşınmazın dava konusu taşınmazı işaret edip etmediği sorulduğunda, tarif edilen sınırların dava konusu olan bu taşınmazı işaret ettiğini ancak mevkiinin isminin ... olmadığını, ... mevkiinin aşağıda kaldığını, ancak bu sınırların ...'e ait aşağıda kalan yeri de tarif ediyor olabileceği söylemelerine rağmen davacı dayanağı ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/6 Tereke sayılı dosyasında 7. sırada yer alan taşınmazın nereye ait olduğu saptanmamış, yine taşınmazın ... ve ...'ün babaları zamanında da bu aileye ait olduğu yönündeki beyanları ile dosya arasında bulunan 2011/2 Esas - 2011/3 Karar sayılı dosyada davacılar kök murisi dedeleri ... terekesinin iştirak halinde olduğunun kabul edilmesi ile tutanakta yer alan “terekede belirtilen mallarda vesayet altındaki çocuklarla birlikte birçok kimsenin hissesinin de bulunduğu” tespiti üzerinde de durulmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca mahkemece öncelikle davacıların dayanağını oluşturan 1968/6 Tereke sayılı dosyasında 7. sırada yer alan taşınmazın yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi aracılığı ile nereye ait olduğu saptanmalı, tereke dosyasında belirtilen taşınmazların kim/kimler adına tespit gördüğü belirlenmeli, derdest olduğu anlaşılan 2015/87 Esas sayılı dosya da incelenmek suretiyle yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu kimden nasıl intikal ettiği ve kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı , davalının zilyetliğinin davacılar adına olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacılara iadesine, 25/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.