YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tapu sicilin gerçek durumu yansıtmadığı halde yapılan satış işlemi yolsuz tescile neden olur mu?

Karar Özeti

Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazın Büyükçekmece Barajı projesinde kamulaştırma alanında kaldığı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/52 Esas 1999/366 Karar sayılı ilamı ile davalının da aralarında bulunduğu bir kısım paydaşlar tarafından açılan dava sonucunda kamulaştırma bedelinin 03.07.2000 tarihinde davalıya ödendiği, davalının kamulaştırma nedeniyle mülkiyet hakkını kaybettiği ve dava konusu taşınmazın TMK'nın 705. maddesine göre tescilden önce DSİ'ye geçtiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının iradesinin aldatma suretiyle sakatlandığı için taşınmaz için ödediği bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

Karar

1. Hukuk Dairesi    2021/2492 E. , 2021/6822 K.

 

MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ: TAZMİNAT

 

Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, Yerel Mahkemece hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK'nın 353/(1).b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Dava, hile hukuki sebebine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.

 

Davacı ... parsel sayılı taşınmazdaki davalıya ait payın satışı hususunda anlaşmalarına rağmen, hileli olarak ... parsel sayılı taşınmazdaki davalıya ait 1836/817110 payın devredildiğini, yaptığı incelemeyle ... parsel sayılı taşınmazda D.S.İ 'nin kamulaştırma şerhi olduğu ve idarece kamulaştırıldığını ve kamulaştırma bedelinin hak sahiplerine ödendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL tazminatın taşınmazın satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, 28.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 106.949,65 TLolarak arttırmıştır.

 

Davalı, ... parsel sayılı taşınmazdaki payını daha önce dava dışı kişiye sattığı için bu taşınmaz ile ilgisinin kalmadığını, davacı ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazın satışı için anlaştıklarını ve davacının tapu kaydında gördüğü şerhlerle ... parsel sayılı taşınmazı satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

 

İlk Derece Mahkemesince, hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1).b.1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.

 

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalının 16.05.2016 tarihinde davacıya sattığı paylı ... parsel sayılı taşınmazın daha önceden DSİ tarafından kamulaştırıldığı ve davalının kamulaştırma bedelini aldığı, yapılan keşif ile ... parsel sayılı taşınmazın DSİ Kanalı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

 

Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

 

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.Bunun yanında; hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun'un (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

 

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

 

Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazın Büyükçekmece Barajı projesinde kamulaştırma alanında kaldığı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/52 Esas 1999/366 Karar sayılı ilamı ile davalının da aralarında bulunduğu bir kısım paydaşlar tarafından açılan dava sonucunda kamulaştırma bedelinin 03.07.2000 tarihinde davalıya ödendiği, davalının kamulaştırma nedeniyle mülkiyet hakkını kaybettiği ve dava konusu taşınmazın TMK'nın 705. maddesine göre tescilden önce DSİ'ye geçtiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının iradesinin aldatma suretiyle sakatlandığı için taşınmaz için ödediği bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

 

Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 HMK'nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 269 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor