Şartlar oluştuğu takdirde bağış olarak verilen arazinin daha sonra kazandırıcı zaman aşımı ile geri alınabileceği hk.
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı TRT Genel Müdürlüğü, ... İli Merkez İlçe ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda ... ada ...parsel sayılı 390.06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ancak taşınmazın davalının dedesi ... tarafından 1992 yılında üzerine TV vericisi kurulmak üzere TRT'ye hibe edildiğini ve bu tarihte taşınmaz üzerine TV istasyonunun kurulduğu halde kadastro sırasında boş arazi gibi tarla vasfı ile davalı adına tespit edilmesi ve halen zilyet olduklarından yapılan tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın TRT adına tescilini istemiştir.
Davalı ..., herhangi bir yazılı veya sözlü savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın içerisindeki çevrili alanın bağış konusu olduğu, bu alanın parselden tefrikinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; ... ada ...parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının jeneratör binasının bulunduğu yere isabet eden 21/390 payının iptali ile davacı ... ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline, geriye kalan 369/390 payın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Karar, davacı TRT Genel Müdürlüğü vekili tarafından esas ve vekâlet ücreti yönünden süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi gereği görüşüldü.
Mahkemece dava konusu edilen taşınmaza ait tapu kaydı ve kadastro tutanağı, çaplı kroki getirtilip taşınmaz başında ziraat mühendisi bilirkişisi, fen bilirkişisi, mahalli bilirkişiler ve tanıklar huzurunda keşif yapılmış, ziraat bilirkişi tarafından dava konusu edilen taşınmazın değeri belirlenmiş, fen bilirkişisi hazırladığı krokide taşınmaz üzerinde bulunan jeneratör binası ile TV vericisinin yerleri gösterilip kapladığı alanın yüzölçümü hesaplanmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki dava konusu taşınmaz davacı kuruma bağış yapıldığı iddia edilen tarihte tapulu bir taşınmaz olmadığı için taşınır mal hükmünde kabul edilmektedir. Bu sebeple taraflar arasındaki bağış akdinin geçerliliği herhangi bir şekil şartına bağlı olmayıp yazılı yapılması zorunlu da değildir. Bu tür bağışların geçerli olabilmesi için sadece zilyetliğin karşı tarafa devredilmesi yeterlidir. Somut olayda, davacı TRT Genel Müdürlüğü tarafından jeneratör binası ve tv vericisinin bulunduğu çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açıldığı halde mahkemece sadece jeneratör binasının kapladığı alan yönünden davanın kısmen kabulüne, tv vericisinin olduğu alan ile kalan kısımlar yönünden reddine karar verilmiş ve bu durumun gerekçesi hükümde tartışılıp açıklanmamıştır.
Dosyada dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre yaklaşık 30 yıl önce nizalı taşınmaz davalının dedesi tarafından TRT'ye verildiği ve TRT'nin de etrafını tel ile çevirip kullanmaya başladığı belirtildiği halde taşınmaz üzerindeki jeneratör binası ile tv vericisinin ne zaman yerleştirildiği araştırılmadığı gibi beyanlarda belirtilen tel örgü ile çevrili olan kısım fen bilirkişi raporunda açıkça gösterilmemiştir.
Alınan beyanlardan dava konusu taşınmazın tamamının mı yoksa bir kısmının mı hibe edildiği, kadastro tespit tarihine kadar kim tarafından ve ne amaçla kullanıldığı, sadece davacı kurum tarafından mı yoksa davalı taraf ile müşterek mi kullanıldığı belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazda davalının kullanımının olup olmadığı sorulmamış, ortak kullanılıyor ise kullanım sınırının neresi olduğu, kimin, hangi kısmı, ne kadar süredir ve ne şekilde kullandığı hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmamıştır.
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmaz üzerindeki tv vericisinin ne zaman yerleştirildiği ile jeneratör binasının ne zaman yapıldığı hususları araştırılmalı, daha sonra mahallinde, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın ne zamandan beri kim tarafından ve ne amaçla kullanıldığı, sadece davacı tarafından mı yoksa davalı ile müşterek mi kullanıldığı, ortak kullanılıyor ise kullanım sınırının neresi olduğu, kimin, hangi kısmı ve ne şekilde kullandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalıdır.
Fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkân verir biçimde rapor ve kroki düzenlettirilmelidir. Ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazın niteliği, toprak yapısı kullanım durumunu bildirir ve zeminde ortak sınır olarak kabul edilebilecek ayırıcı bir unsur olup olmadığı belirten ve çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir rapor alınmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.