Fesih edilmiş işe ilişkin sözleşme damga vergisi ödenmemesinin kamu zararı oluşturacağı hakkında.
Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı
Tutanak No : 42328
Tutanak Tarihi : 25.10.2016
50 sayılı İlamın 3. maddesiyle; (sonradan iptal edilen) irtifak hakkı tesisi sonucu düzenlenen sözleşmeler ile ihale komisyon kararlarına ilişkin olarak 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre tahsil edilmesi gereken damga vergilerinin eksik tahsil edildiği gerekçesiyle … TL’nin tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
………………….
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü:
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesine göre; kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; bu kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği, 3 üncü maddesinde ise; damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait damga vergisini kişilerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanunun ‘Vergileme Ölçüleri’ başlıklı 10 uncu maddesinde:
“Damga Vergisi nispi veya maktu olarak alınır.
Nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli para, maktu vergide kağıtların mahiyetleri esastır.
Belli para terimi, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade eder.”
Denilmekte olup, Damga Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı tablonun I-A/2 fıkrasında; kira mukavelenamelerinin (mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden) binde 1,65 nispetinde; ekli (I) sayılı tabloda yer alan (II) Kararlar ve mazbatalar bölümünün 2 nci maddesinde ise; “İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının” binde 4,95 oranında damga vergisine tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümleri uyarınca, bir taşınmaz üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi halinde; bu işlemden dolayı alınan ihale komisyon kararı ile düzenlenen sözleşmeler için ödenecek damga vergisinin irtifak hakkının süresi ve aylık/yıllık kira bedeline göre tespit edilmesi; diğer bir ifadeyle, irtifak hakkı tesisi işleminde sözleşmelerin ve ihale komisyon kararlarının ihtiva ettiği para üzerinden, belirlenen oranda damga vergisi tahsil edilmesi gerekmektedir.
Buraya kadar yapılan açıklamalar karşısında irtifak hakkı tesisine ilişkin ihale komisyon kararı ile sözleşmeden damga vergisi alınacağı konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamakla beraber ilama esas ihtilaf konusunu söz konusu ihale ve sonrasında sözleşmenin iptalinden sonra daha önceden kararı alınmış olan ihale komisyon kararı ve daha önceden düzenlenmiş olan sözleşmeden damga vergisi alınıp alınmayacağı hususu oluşturmaktadır.
İptal edilen kâğıdın damga vergisi hususu uygulamada da sıkça tartışmaya konu olmakla birlikte Maliye Bakanlığına göre prensip olarak damga vergisinde vergiyi doğuran olay kâğıtların düzenlenmesi anında tekemmül etmekte olup, kâğıt hükümlerinin uygulanıp uygulanmaması, kısmen uygulanması, hükmünden yararlanılmaması veya kısmen yararlanılması vergileme açısından bir önem arz etmemektedir. Diğer bir deyişle, imzalanmak suretiyle hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kâğıdın daha sonra hükmünden yararlanılmaması veya kısmen yararlanılmış olması, o kâğıdın bir hususu ispat veya belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmaz. Ayrıca Maliye Bakanlığı bir gerekçe olarak da, kâğıtların sonradan hükmünden yararlanılmaması halinde bu kâğıtlar için ödenmiş bulunan verginin iade edileceğine dair Kanunda bir hüküm bulunmamasını göstermektedir. (GİB .. Vergi Dairesi Başkanlığı …, GİB … VDB’nın …, GİB, … VDB’nın …)
Buna göre, kâğıdın düzenlendiği (örneğin sözleşmenin ya da ihale kararının imzalandığı) anda damga vergisini doğuran olay meydana gelmiş demektir. Bu kâğıtların iptal edilerek hükmünden yararlanılmaması, bu kâğıtların bir hususu ispat veya belli edilecek belge olma niteliğini ortadan kaldırmayacağından, bu kâğıtlara istinaden ödenen damga vergisinin iade edilmesi de mümkün bulunmamaktadır. (GİB, …VDB’nın … )
Özetle, Maliye Bakanlığı, ihalenin feshi ve sözleşmenin iptali nedeniyle söz konusu ihale kararına ve sözleşmeye ilişkin olarak tahsil edilen damga vergisinin iade edilip edilmeyeceği konusunda kendisine yansıyan olaylara, "damga vergisinde vergiyi doğuran olayın kâğıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmiş olması ve imzalanmak suretiyle hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kâğıdın hükmünden, istifade edilmemiş olmasının veya kısmen istifade edilmiş olmasının, o kâğıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kâğıt tekemmül ettikten sonra, kâğıda konu muamelelerin feshedilmiş olmasının vergilendirmeyi etkilemeyeceği, o kâğıdın bir hususu ispat veya belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı, kâğıtların sonradan hükmünden yararlanılmaması halinde bu kâğıtlar için ödenmiş bulunan verginin iade edileceğine dair Kanunda bir hüküm bulunmadığı, ihalenin feshi ve sözleşmenin iptali nedeniyle söz konusu ihale kararına ve sözleşmeye ilişkin olarak tahsil edilen damga vergisinin iade edilmesinin kanunen mümkün olmadığı" şeklinde yazılı cevaplar ve özelgeler vermiş olup, uygulamayı da bu doğrultuda yönlendirmiştir.
Bu itibarla, -hesap yılındaki meri mevzuat hükümleri ve Maliye Bakanlığının istikrar kazanmış görüşü de dikkate de alınmak suretiyle- yapılmış olan bir ihalenin, idari yargı yoluyla iptal edilmesi ya da idare ile yüklenici arasında sulh anlaşması yapılması yoluyla geçersiz kılınması vergiyi doğuran olayı ortadan kaldırmayacağından; sorumlunun temyiz savunmasındaki iddialarının reddedilerek 50 sayılı İlamın 3. maddesiyle verilen … TL’nin tazminine ilişkin hükmün TASDİKİNE;