Ahizler için mahkemelerce beraat kararı verilmesi, Sayıştay’ca sorumlu tutulan kişiler açısından hüküm verilmesini engellemeyeceği hk.
Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı
Tutanak No : 39407
Tutanak Tarihi : 16.09.2014
…………………
Anayasanın yukarıda söz edilen 160’ıncı maddesine göre Sayıştay kararlarının kesin hüküm niteliğini taşıdığı kuşkusuzdur. Sayıştay’ın 1298 sayılı ilamının 2’inci maddesiyle mevzuata aykırı olarak ödenmiş olduğu tespit edilen 3.240,42 TL’nin; maddede ilişik tutulan ödeme emri belgeleri üzerinde imzaları bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinden tahsiline karar verilmiş olup; 832 sayılı Yasanın 64/2’nci maddesi hükmü uyarınca bu miktarın İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre bu görevlilerden tahsil edilmesi gerektiği gibi, tazminle yükümlü tutulan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin haksız ödemeden yararlanan ilgililere özel hukuk hükümleri çerçevesinde rücu etmeleri mümkündür.
İdari yargı yoluna (Manisa İdare Mahkemesine) başvuran sorumlu veya Rektörlük değil hakkında işlem yapılan kişiler yani ahizlerdir. Ahizler idare mahkemesinde, maaşlarından kesinti yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. Zaten Anayasanın 160’ıncı maddesi hükmü gereği Sayıştay ilamına karşı idari dava yoluna gidilmesi de mümkün değildir. Kaldı ki ilama esas konuyu ve dönemi (2008) ilgilendiren Sabri ÇETİNKAYA’ya ilişkin E:2009/1298, K:2010/2323 sayılı İdare Mahkemesi Kararında da görüleceği üzere İdare Mahkemesi tazmin açısından ahizin açmış olduğu davayı reddetmiştir. Bir başka deyişle Mahkeme ilgililere maaşlarının fazla ödendiğine karar vermiştir. Mahkeme sadece davacı ahize fazla ödendiği belirtilen tutarın davacı adına borç çıkartılmasına yönelik işlem açısından yapılan değerlendirmede; yapılan fazla ödemenin açık hatadan kaynaklanmadığı, bu nedenle 60 günlük süre içinde geri alınabileceği hususunun Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 22.12.1973 gün ve E:1968/68, K:1973/14 sayılı kararıyla sabit olması nedeniyle bu sürenin aşılmasını gerekçe göstererek tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediğinden bahisle dava konusu 15.07.2009 tarihli fazla ödemenin geri istenilmesi işleminin iptaline karar vermiştir. Ancak adli veya idari yargıda yapılan bu ödemelerin ahizlerinden alınamayacağına dair karar verilmiş olması, Sayıştay yargılaması açısından yapılmış olan usulsüz ödemeyi ve bu usulsüz ödemeden doğan sorumluluğu ortadan kaldırmayacağından, dilekçilerin bu yöndeki itirazları da yerinde değildir. Mustafa YENİ’ye ilişkin E:2009/1503, K:2010/1502 sayılı İdare Mahkemesi Kararında ise kişinin herhangi bir maddi ve manevi zararı söz konusu olmadığından hem davanın reddine hem de fazla ödemenin geri istenilmesine ilişkin sürenin aşılmadığına karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ahizlerden Sabri ÇETİNKAYA’nın Ağustos 2006 ve Mustafa YENİ’nin Ocak 2005 itibariyle emsali ile aldığı maaş ve diğer özlük hakları açısından fark ortadan kalktığından fark tazminatının ödenmeye devam edilmesi 4046 sayılı Kanuna aykırılık teşkil etmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dilekçi iddialarının reddi ile 1298 sayılı İlamın 2. maddesiyle verilen 3.240,42 TL’nin tazminine ilişkin hükmün TASDİKİNE; oybirliği ile,
16.09.2014 tarihinde karar verildi.