İşsahibi , yüklenicinin eksik veya kusurlu işlerini yüklenici nam ve hesabına giderdiği takdirde bunu belgelemek zorunda olduğu aksi takdirde, işsahibinin iddiasının geçersiz kabul edileceği hakkında.
-KARAR-
Yargıtay 15.HD
E: 2009/5182
K: 2011/283
T: 23.06.2009
Yukarıda tarih ve sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat Edife Gençer ile davalı vekili Avukat İlhan Arslan geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 21.12.2005 tarihli asansör yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibi asansörün eksik ve ayıplı yapılması ve işin geç teslimi nedeniyle uğradığı zararın davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak 60.701,00 TL’nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece delil tespiti raporunda belirlenen ve sonradan giderildiği anlaşılan eksik imalâtın davacı iş sahibince yaptırıldığı kabul edilerek sonuca varılmıştır. Oysa davalı cevabında bilyalı paten ve fotoselin dışındaki eksik imalâtın kendisi tarafından giderilerek eserin teslim edildiğini savunmuştur. Eser sözleşmesinde kural, sözleşme konusu işin yüklenici tarafından ifa olunmasıdır. İş sahibi davacı eksik işlerin kendisi tarafından giderildiğini ileri sürmüşse de buna dair belgelerini dosyaya sunmadığından eksik işlerin kısmen davalı tarafından giderildiğinin kabulü zorunludur. Bu durumda davalının kabulü de gözetilerek asansördeki eksik ve ayıplı imalâtın giderilmesi için gerekli olan ve bilirkişi raporunda saptanan 3.500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken fazlaya hükmolunması doğru olmamıştır.
Diğer yandan işin süresinde teslim edilmemesi sebebiyle 22.06.2006 ile 01.01.2007 arasındaki dönem için davacının işyerlerini kiraya verememesinden dolayı tazminata hükmedilmiş ise de davalı savunmasında inşaatın ruhsatına aykırı yapılması sebebiyle Belediyece kısmen yıkım kararı verildiğini, işin sık sık durdurulduğunu ve inşaatın mühürlendiğini belirtmiş olup, gerçekten de dosyadaki belgelerden inşaatın projesine aykırı yapılması nedeniyle kısmen yıkılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Yasal olarak yapılmayan bir inşaatın iskân ruhsatı alınamayacağından kiraya verilemeyeceği, esasen asansör yapımı işi süresinde gerçekleştirilmiş olsa bile asansör dışındaki inşaat kusurları nedeniyle yapının kullanılamayacağı ve bunda da davalı yüklenicinin kusuru bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece işin geç teslimi nedeniyle açılan davanın reddi yerine kabulü doğru olmamıştır.
Diğer yandan kabule göre de ıslahla artırılan miktara, ıslah harcının yatırıldığı tarih yerine asıl dava tarihinden itibaren faiz uygulanması BK’nın 101. maddesine aykırı olmuş, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı şirkete verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.