Kaçak nitelikteki bir yapının ayıplı ve eksik işleri nedeniyle maddi tazminat ve bu kapsamda eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli talep edilemeyeceği, zira"kaçak yapı" ekonomik değer ifade etmediği hakkında.
Yargıtay 15.HD.
E: 2011/46
K: 2011/8014
T: 26.05.2010
Davacı şirket tarafından ilk açılan davada; 20.425,69 TL onarım giderleriyle haksız olarak davalıya ödendiği söylenen 1000 USD’nin tahsili, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/513 E. ve 2005/604 K. Sayılı kararı ile birleştirilen davada da 10.000,00 TL onarım giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş; mahkemece esas davanın kısmen kabulü ile 19.425,69 TL onarım bedeli ile 1.553,76 TL fazla ödenen beton bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte; birleşen davanın da kısmen kabulü ile 10.000,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davalardaki fazla istemlerin reddine karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk açılan davada; dava dilekçesi ekinde davacı şirketi temsilen Gürdal Bozpınar Teknik Müdür, R.Gökoğlu ise İnşaat Mühendisi sıfatlarıyla davacının ticari ünvanını gösterir kaşe üzerine atmak suretiyle; davalı şirketi temsilen de yine şirketin ticari ünvanını gösterir kaşe üzerine atılmak suretiyle Hürmet Köse tarafından imzalanmıştır. Davacı vekili, davanın 23.02.2004 günlü oturumunda imzasıyla onayladığı açıklamasında; davacıyı temsilen imzalanan ve dava dilekçesi ekinde sunulan 06.05.2000 tarihli sözleşmeye onay verildiğini açıklamıştır. Bu sözleşmenin konusu, 2. maddede "Taraflardan yüklenici işverenin maliki olduğu Taşucu Best Resort Hotel’in kıyı şeridinde 3 metre ara ile 8/8 mm boruların çakılması, etrafına 80 cm genişliğinde + 0,30 kotuna kadar su içi betonu dökülmesi, üzerine kronman betonun dökülmesi, geri dolgusu işveren tarafından yapıldıktan sonra hazırlı 10 cm kalınlıkta üzeri süpürge perdahlı anolu saha betonlarının dökülmesi işini iş bu sözleşmenin ayrılmaz parçası olan projeye uygun olarak yapımını üstlenmiştir." şeklinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin 3. maddesinde ise, yapılacak işler ve imalâtlar açıklanmıştır. Bu sözleşme, BK’nın 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan niteliğince bir eser sözleşmesidir. Davacı eser sahibi; davalı şirket ise yüklenicidir.
Az yukarıda belirtilen ve sözleşmenin 2. maddesinde açıklanan sözleşme konusu iş değerlendirildiğinde; yapımı yüklenilen işin denizin kıyı şeridi içinde olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki sunulan belgeler incelendiğinde ise; davacı tarafın, onarım işi yapılması için izin verilmesi istemiyle yetkili makamlara başvuruda bulunduğu görülmüştür.
3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun 1. maddesi hükmünde Yasa’nın amacı açıklanmıştır:
Bu madde hükmü, "Bu Kanun, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit amacıyla düzenlenmiştir." şeklinde düzenlenmiştir. 3621 Sayılı Yasa’nın 6. maddesinde yapı yasağı ve kıyıda yapılacak yapılar açıklanmıştır. Aynı Yasa’nın 8. maddesinde ise, uygulama imâr planı bulunmayan alanlardaki sahil şeritlerinde, 4. maddede belirtilen mesafeler için de hiçbir yapı veya tesisin yapılamayacağı öngörülmüştür. 3621 Sayılı Yasa’nın 14. maddesi hükmü gereğince de bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır. 3621 Sayılı Yasa’nın 15. maddesi hükmü ise, Yasa’ya ve 3194 Sayılı İmar Kanunu’na aykırılık halinde uygulanacak ceza yaptırımını düzenlemiştir.
3621 Sayılı Yasa’da öngörülen yapı yasaklarına ilişkin hükümler "emredici hukuk" kuralları olduğu gibi; 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun ilgili hükümleri de "emredici" niteliktedir. Emredici hukuk kurallarına aykırı olarak sözleşme ve hukuki işlemler yapılamaz ve yapılması halinde de yasal hale getirilemez ve kesin hükümsüz olur. Somut olayda da yapılan yapı, sözü edilen Yasa hükümlerine göre yasal hale getirilemeyen "kaçak" yapı niteliğinde ise, bu nitelikteki bir yapının ayıplı ve eksik işleri nedeniyle maddi tazminat ve bu kapsamda eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli talep edilemez. Çünkü "kaçak yapı" ekonomik değer ifade etmez. Mahkemece, bu hususlar araştırılmadan hüküm oluşturulmuştur.
Mahkemece, yetkili idarelerden başvuru ve izinlerle ilgili tüm belgeler getirtilmeli, sözleşme hükümleri ve 3621 Sayılı Yasa hükümleri ile 3194 Sayılı İmar Yasa’sının yasaklayıcı hükümleri gözetilmeli ve ayrıca kıyı kenar çizgisini belirleyen idarece alınan karar ve buna bağlı harita ve ekleri düzenlenmişse getirtilmeli, yerinde keşif yapılarak uygulanmalı ve sözleşme konusu işin yasak yapı kapsamında kalıp kalmadığı uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak belirlenmeli; sonrada yukarıda açıklanan Yasa kurallarına göre inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır.