Yüklenici tarafından iddia edilen sözleşme dışı işler var ise öncelikle bu işlerin hak edişlere girip girmediği kontrol edilmeli, şayet hak edişe girmiş bir imalat ise (yüklenicinin hak edişe usulünce itiraz etmemişse) yükleniciye bir bedel ödenmeyeceği, hak edişe girmemiş bir imalat var ise bedelinin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ödeneceği hakkında.
-KARAR-
Yargıtay ,15.HD.
E: 2012/1877
K: 2013/825
T: 19.01.2012
Dava, sözleşme dışı yapıldığı ileri sürülen işler bedelinin tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 667.006,62 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında 30.07.2009 tarihli ve “Kapalı Spor Salonu II. Kısmı İnşaatı İşine Ait Tip Sözleşme†başlıklı sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşme, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir “eser†sözleşmesidir. Davacı şirket yüklenici; davalı ise iş sahibidir. Sözleşmenin 3. maddesinde sözleşme konusu iş tanımlanmıştır. Yüklenici şirket, kapalı spor salonu 2. kısım inşaatı işinin yapımını, sözleşmedeki koşullarla; 8.457.000,00 TL götürü bedelle ve “anahtar teslimi†olarak yüklenmiştir. Davada; davacı taraf, bedeli istenen işlerin sözleşme dışı işler olduğunu ileri sürmüş; davalı taraf ise, yapıldığı iddia olunan işlerin esasen sözleşme kapsamındaki işler olduğunu ve tüm iş bedelinin ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, bedeli uyuşmazlık konusu olan işlerin, sözleşme dışı işler niteliğinde olduğunu bildiren 28.11.2011 tarihli ek rapor, hükme dayanak alınarak uyuşmazlık karara bağlanmıştır.
Yanlar arasındaki sözleşmenin (8.2.1) maddesinde, ihale dökümanını oluşturan belgeler sayılmış ve uygulamada öncelik sıralamasına göre Yapım İşleri Genel şartnamesi 1. sırada gösterilmiştir. Yapım İşleri Genel şartnamesi’nin 22. maddesi hükmüne uygun şekilde sözleşmenin 28.1. maddesi düzenlenmiştir. şartnamenin ve sözleşmenin belirtilen hükümlerine göre, yapım sözleşmelerinde öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde; anahtar teslimi götürü bedel sözleşme bedelinin %10'una kadar oran dahilinde artan iş, süre hariç, sözleşme ve ihale dökümanındaki hükümler çerçevesinde sözleşmenin tarafı olan yükleniciye iş sahibi tarafından yaptırılabilir.
Somut olayda; mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporlarda; sözü edilen işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa sözleşme dışı işlerden olup olmadığı, çekişmeli olan işlerin neler olduğu, denetlenebilir şekilde açıklanmamıştır. Kaldı ki; aynı bilirkişi kurulunca sunulan asıl rapor ile ek raporun kapsamları, kendi içinde çelişkilidir. Davada; bedeli istenen işler, yanlar arasındaki sözleşme kapsamında kalan işlerden olduğunun ve geçici hakediş raporlarına girdiğinin kabulü halinde Yapım İşleri Genel şartnamesinin 40. maddesi; kesin hakediş raporu kapsamında ise 41. maddesi hükmüne uygun şekilde yüklenici tarafından itiraz olunmaması durumunda, yüklenici yönünden hakedişler kesinleşmiş olacağından ve hakediş bedelleri de ödenmişse yüklenicinin isteyebileceği iş bedeli kalmayacaktır. Sözleşme dışında işler yapılmışsa bedelleri; 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 410 ve izleyen madde hükümleri ve “vekâletsiz iş görme koşulları†gözetilerek, işlerin yapıldığı zamandaki serbest piyasa fiyatlarına göre uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle yaptırılacak inceleme sonucu mahkemece belirlenmesi gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; inşaat mühendisi, mimar ve elektrik mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla; düzenlenen hakedişler de getirtilerek, sözleşme ve ekleriyle birlikte yerinde keşif yapılmak ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınmak suretiyle bedeli istenen işlerin, sözleşme dışı işler olup olmadığının açıklıkla belirlenmesi ve varsa sözleşme dışı işlerin bedellerinin, yukarıda açıklanan yasal yönteme göre saptanması ve varılacak sonucuna göre istenebilir iş bedeli tutarının belirlenmesi ile uyuşmazlığın hükme bağlanmasından ibaret olmalıdır.
Diğer yandan; 2547 Sayılı Kanun'un 56/b maddesi gereğince, üniversiteler karar ve ilâm harcından muaf olduğu halde mahkemece, davalı Üniversitenin karar ve ilâm harcıyla sorumlu tutulması da, kabul şekli bakımından doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.