Buna göre, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgelerin dosyaya kazandırılması, sigorta şirketi ile davacı veya vekili arasında yapılan yazışmalar, görüşme kayıtları davalı ... ve ilgili birimlerden doğrulatılarak, davacıda sigorta tazminatının ödeneceğine dair bir inancın yaratılıp yaratılmadığı, davalının ödeme konusunda alacağı zamanaşımına uğratma gayesiyle davacıyı oyalama kastı olup olmadığı ve talebi sürüncemede bırakarak ödeme yapmaktan kaçınıp kaçınmadığı konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
4. Hukuk Dairesi 2021/23964 E. , 2024/4590 K.
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/501 E., 2021/696 K.
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/724 E., 2019/518 K.
Taraflar arasındaki konut sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı şirket arasında 14506610 nolu sigorta poliçesi ile müvekkiline ait ...... Mah. ....., Sk. No:14 Daire:1 ...../MARDİN adresindeki taşınmazını sigortaladığı, 14 Mart 2016 tarihinde Nusaybin'de ilan edilen sokağa çıkma yasağı kapsamında meydana gelen olaylar sebebiyle sözleşme konusu binasının zarar gördüğünü, sokağa çıkma yasaklarının 25.07.2016 tarihinde kaldırılması ile müvekkilinin sigorta şirketine hasar ihbarında bulunduğu, fakat aradan geçen 23 ay süreye rağmen müvekkilin zararının karşılanmadığını, bu nedenle belirsiz alacak olarak 5.000,00 TL ödenmeyen sigorta alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı sigortalı; meydana gelen hasara ilişkin 10.08.2016 tarihinde davalı ... şirketine hasar ihbarında bulunduğu iş İş bu tarihe 45 gün eklenmek suretiyle muacceliyet tarihi hesaplandığında; davalı ... 25.09.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı ... tarafından yasal süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulduğu, sonuç olarak dava konusu talep edilen alacağın dava tarihi olan 11.10.2018 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı sebebi ile reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Nusaybin'de ilan edilen sokağa çıkma yasağının 24.07.2016 tarihinde bitmediğini, sokağa çıkma yasağı devam ettiği için müvekkilinin davalı ... şirketini aramasının sadece bilgi verme amaçlı olduğunu, ihbar için müvekkilinin zararı bilmesi ve yasağın kalkmış olması gerektiğini fakat bu sürenin 2018 yılına kadar devam ettiğini, ayrıca müvekkilinin hem Mardin Valiliği zarar ziyan komisyonuna hem de savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, konusu suç teşkil eden iş bu zarar için ceza zamanaşımının baz alınması gerektiğini, yasağın 20.04.2018 tarihine kadar devam etmesi nedeniyle zamanaşımının söz konusu olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde sigortalının rizikonun gerçekleştiğini 25.07.2016 tarihinde davalı sigortacıya bildirdiğini beyan ettiği, ekspertiz raporunda ise ihbar tarihinin 10.08.2016 olduğunun belirtildiği, birinci durumda ihbardan itibaren 45 gün sonra 09.09.2016 tarihinde, ikinci durumda 25.09.2016 tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğu, buna göre iki yıllık zamanaşımı süresinin birinci durum yönünden 09.09.2018 tarihinde, ikinci durum için ise 25.09.2018 tarihinde dolduğu, davanın ise 11.10.2018 tarihinde açılmış olup dava konusu alacağın dava tarihinde zamanaşımına uğradığı, davalı vekili cevap dilekçesinde usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunmuş olduğundan mahkemece, zamanaşımı def'inin değerlendirilerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Nusaybin'de ilan edilen sokağa çıkma yasağının 24.07.2016 tarihinde bitmediğini, sokağa çıkma yasağı devam ettiği için müvekkilinin davalı ... şirketini aramasının sadece bilgi verme amaçlı olduğunu, ihbar için müvekkilinin zararı bilmesi ve yasağın kalkmış olması gerektiğini fakat bu sürenin 2018 yılına kadar devam ettiğini, ayrıca müvekkilinin hem Mardin Valiliği zarar ziyan komisyonuna hem de savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, konusu suç teşkil eden iş bu zarar için ceza zamanaşımının baz alınması gerektiğini, yasağın 20.04.2018 tarihine kadar devam etmesi nedeniyle zamanaşımının söz konusu olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2 nci maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1420, 1427, 1445 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Mardin ili Nusaybin ilçesinde yaşanan terör olayları nedeni ile 14.03.2016 tarihinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve bu yasak sigortalı konutun bulunduğu Dicle Mahallesi'nde 20.04.2018 tarihinde tamamen kaldırılmıştır.
Mahkemece, 10.08.2016 tarihinde davalı ... şirketine ihbarın yapıldığı, (6102 sayılı TTK'nın 1427 nci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca) eklenen 45 günlük sürenin sonu olan 09.09.2016 tarihinde alacağın muaccel olduğu, davanın 11.10.2018 tarihinde açılmış olmasına göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1420 nci maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin 09.09.2018 tarihi itibariyla dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde 25.07.2016 tarihinde hasarın meydana geldiğinin öğrenildiğini belirtmiş, yine dava dilekçesinde tüm ihtarlara rağmen ödeme yapılmadığını, dava dilekçesi ekine de ihtar gönderildiğine dair posta belgelerini sunduğunu belirtmiştir.
Sigorta şirketine yapılan ihbar üzerine hazırlanan 02.12.2016 tarihli eksper raporunda; hasar ihbar tarihinin 10.08.2016 tarihi olarak belirtildiği, 30.09.2016 tarihinde eksper çalışmasının yapılarak konutun tamamen yıkıldığının tespit edildiği, 77.805,00 TL bina hasar bedeli ve 12.952,16 TL eşya hasar bedelinin hesaplandığı belirtilmiştir.
Kendisine süresinde ihbar yapılan ve yapılan ihbar üzerine ekpertiz incelemesi yaptıran sigorta şirketinin, oyalama kastı ile sigorta tazminatını ödeyeceği konusunda sigortalısında bir inanç yaratarak zamanaşımı süresinin bitimini müteakip zamanaşımı def’inde bulunmasının iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış olduğu aşikar olduğu gibi bunun varlığının tespiti halinde Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca zamanaşımı def’ine dayanma hakkının da yitirilmesi sonucu doğacaktır.
Buna göre, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgelerin dosyaya kazandırılması, sigorta şirketi ile davacı veya vekili arasında yapılan yazışmalar, görüşme kayıtları davalı ... ve ilgili birimlerden doğrulatılarak, davacıda sigorta tazminatının ödeneceğine dair bir inancın yaratılıp yaratılmadığı, davalının ödeme konusunda alacağı zamanaşımına uğratma gayesiyle davacıyı oyalama kastı olup olmadığı ve talebi sürüncemede bırakarak ödeme yapmaktan kaçınıp kaçınmadığı konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Açıklanan nedenlerle yukarıdaki iddialar araştırıldıktan sonra davalı vekilinin zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın zamanaşımına uğradığından bahisle reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.