YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kendisini polis, savcı olarak tanıtıp para toplayanlar hakkında ceza belirlenirken, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanma eylemi açısından nasıl bir değerlendirme yapılmalıdır?

Karar Özeti

1. Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerektiği, bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu nitelikli hâlin uygulanamayacağı nazara alındığında, somut olayda, katılanın telefonla kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtan kişiler tarafından kandırılması sonucu yatırdığı paranın sanık ... tarafından çekilmesinde banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılmasından söz edilemeyecek olup, sanığın sübut bulan eylemi 5237 sayılı Kanun'un 158 inci maddesinin birinci fıkrasına 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi ile eklenen (L) bendindeki nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmakta ise de, anılan hüküm suç tarihinde yürürlükte bulunmadığından, uzlaştırma kapsamında kalan ve 5237 sayılı Kanun'un 157 nci maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

Karar

11. Ceza Dairesi         2024/3448 E.  ,  2024/8085 K.

 

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2014/4 E., 2016/225 K.

SUÇ :Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma, onama

 

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2014/4 Esas, 2016/225 Karar sayılı kararı ile;

a. Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (son) bentleri, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 200.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b.Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, karar verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1.Sanık ...'in temyiz isteği; suçlama ile bir ilgisi bulunmadığına ilişkindir.

2.Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanıkların hukuki durumlarının tespiti yönünden savunmalarda bahsi geçen ... isimli şahsın dinlenilmeden karar verildiğinden eksik araştırmaya ve suçun vasfının basit dolandırıcılık kapsamında kaldığına ilişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

Suç tarihinde katılanı cep telefonundan arayarak kendisini emniyet mensubu olarak tanıtan meçhul şahsın katılana, bazı kişilerin sahte belgeler ile vatandaşların bankada bulunan paralarını çektiklerini ve kendilerinin de bu şahısları yakalayacaklarını, yardımcı olması için bankada bulunan parasını çekerek bildirdikleri hesaba bankadan para yatırmasını istediği, ayrıca evde bulunan eşi ile sabit ev telefonundan telekonferans sistemiyle görüşme yaptırıldığında kendisine eve dört polis memurunun geldiğini ve parayı getirdiklerini söylemesi üzerine Ertuğrulgazi İşbankası Şubesinden 100.000,00 TL parayı sanık ... ... adına Etimesgut/Ankara İş Bankası şubesine havale yaptığı, eve geldiğinde dolandırıldığını anlayıp şikayette bulunması üzerine sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık ...'in eyleminin, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilerek temyize konu mahkûmiyet hükmü ile sanık ... hakkında üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu katılanı dolandırıcılık yaparak zarara uğratmak kastı ile işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediğinden temyize konu beraat hükmü kurulmuştur.

 

IV. GEREKÇE

A. Sanık ... Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

1. İddia, savunma, tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporları, ilgili cevabi müzekkereler ve tüm dosya kapsamı itibarıyla kurulan beraat hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığından, Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanık ... Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısı ile sanık ...'in diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1. Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerektiği, bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu nitelikli hâlin uygulanamayacağı nazara alındığında, somut olayda, katılanın telefonla kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtan kişiler tarafından kandırılması sonucu yatırdığı paranın sanık ... tarafından çekilmesinde banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılmasından söz edilemeyecek olup, sanığın sübut bulan eylemi 5237 sayılı Kanun'un 158 inci maddesinin birinci fıkrasına 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi ile eklenen (L) bendindeki nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmakta ise de, anılan hüküm suç tarihinde yürürlükte bulunmadığından, uzlaştırma kapsamında kalan ve 5237 sayılı Kanun'un 157 nci maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

2. Kabul ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı Kanun'un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde belirlendikten sonra, bu miktar üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapılarak ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52 nci maddesi uyarınca, 20,00-100,00 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle fazla ceza tayini,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

A. Sanık ... Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2014/4 Esas, 2016/225 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

 

B.Sanık ... Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2014/4 Esas, 2016/225 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısı ile sanık ...'in temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

11.06.2024 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 163 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor