YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Arabuluculuk tutanağının iptali istemli davada, davacı işçinin aynı işverende sigortasız çalıştığını belirten tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceği hk.

Karar Özeti

Arabuluculuk tutanağının iptali istemli davada, davacı işçinin aynı işverende sigortasız çalıştığını belirten tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceği hk.

Karar

9. Hukuk Dairesi         2024/3526 E.  ,  2024/7627 K.

 

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1639 E., 2023/1867 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/698 E., 2023/544 K.

 

Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

 

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde inşaat ustası olarak 23.03.2006-12.08.2021 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, davacının çalışmalarının sigortaya eksik bildirilmesi üzerine hizmet tespit davası açıldığını, 12.08.2021 tarihinde iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, davacının çalıştığı döneme ait haklarını talep ettiğini ancak işveren tarafından iradesi sakatlanmak suretiyle ihtiyari arabuluculuk görüşmesine çağrıldığını, davalının davacıyı çalışmasının 1999 yılından önce olmaması ve 15 yıl fiilen çalışmadığı gibi tamamen mesnetsiz gerekçelerle kıdem tazminatına hak kazanmadığını söyleyerek yanlış bir şekilde yönlendirip kandırdığını, ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinde yer alan "işverenlikte önce 2011-2019 tarihleri arasında çalıştığı ancak o döneme ait tüm ücret ve tazminatlarını alarak iş akdinin sona erdiği ve karşılıklı ibralaştıklarını teyit etmişlerdir." ibaresinin hukuka aykırı şekilde tutanağa geçirildiğini, davacının hiçbir dönemde işçilik alacaklarını alamadığını, söz konusu ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptal edilmesi gerektiğini, davacının arabuluculuğa usulüne uygun bir başvurusu olmadığı gibi yapıldığı belirtilen görüşmelerin de usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek usulsüz ihtiyari arabuluculuk anlaşma, ilk ve son tutanaklarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

 

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile davacı arasında iş ilişkisinin sona ermesi sonrasında tarafların arabuluculuk kurumuna başvurduklarını, arabulucu huzurunda kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve ekleri, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücretleri, prim, ikramiye, sosyal haklardan kaynaklanan alacaklar, yol ve yemek ücreti, kötüniyet tazminatı, iş arama izni süresi alacağı ve işçi-işveren ilişkisi sebebiyle oluşması muhtemel sair işçilik alacakları ile işe iade hususunda anlaştıklarını, arabuluculuk son tutanağında yer alan ifadelere bakıldığında tarafların arabuluculuk süreci sonunda hazırlanan arabuluculuk son tutanağının hukuki ve mali yönlerden bütün sonuçlarını, tarafların üzerinde anlaşılan hususlarda dava açılamayacağını anladıklarını ve tutanağın imzalandığını, davacının iradesi sakatlanarak tutanakları imzaladığı iddiasının asılsız olduğunu, işçinin okuma yazma bildiğini ve kısa, anlaşılır olan anlaşma metnini imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı işveren arasında ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağı imzalandığı, ilgili anlaşma tutanağı ve gerçekleştirilen arabuluculuk sürecine ilişkin olarak dinlenen davacı tanıklarının sigortasız olarak çalıştıklarını beyan ettikleri, arabuluculuk görüşmelerine dair bilgilerinin bulunmadığı, sigortasız çalıştıklarını belirtmeleri nedeniyle davalı nezdinde çalışıp çalışmadıklarının dahi tespit edilemediği, davacı tarafça irade fesadı iddiasında bulunulmuş ise de; irade fesadına dayalı iddiaların ancak somut ve kesin delillerle ortaya konulması gerektiği, dosyada irade fesadını ispata yönelik somut ve kesin delil bulunmadığı ve kanuna uygun şekilde bir ihtiyari arabuluculuk görüşmesi yapılmadığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle arabuluculuk tutanağının iptaline yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; 12.08.2021 tarihinde iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının haklarını talep etmesi üzerine, davacının işverence iradesi sakatlanarak arabuluculuğa götürüldüğünü, davalının arabuluculuk tutanaklarını hazırlattığını ve davacının böyle bir prosedürü bilmediğini bilerek ve onun bilgisizliğinden faydalanarak kağıtları imzalamasını ve yalnızca cep harçlığı olarak bir rakam belirleyerek, burada anlaşma sağlanması hâlinde yalnızca 6.000,00 TL vereceklerini belirttiğini, nitekim davacının iradesi sakatlanarak gerçekte istemediği bir şekilde usulsüz ihtiyari arabuluculuk sürecine dâhil edildiğini, iptali istenen arabuluculuk anlaşma tutanağını imzaladığını, davalı işveren yetkilileri ile davacının akraba olduğunu, akrabalık ilişkisi nedeniyle davacıya güven telkin ederek kendisine tazminatlarını ödeyeceklerini belirttiklerini, davacının onların iyiniyetine güvenerek ne söylerlerse inandığını, kandırılarak arabulucu ofisine götürüldüğünü, davacının arabuluculuğa başvurusunun bulunmadığını, 1999 yılından önce olmaması ve 15 yıl fiilen çalışmadığı gibi mesnetsiz gerekçelerle kıdem tazminatına hak kazanmadığını söyleyerek yanlış şekilde davacıyı yönlendirdiğini ve onu kandırdığını, arabulucunun tanıklığına başvurulması gerektiğini, somut olayda gabin bulunduğunu, davacının hak ettiği alacaklarının yanında sadece 6.000,00 TL'ye razı olmasının mümkün olmayacağını, edimler arasında aşırı oransızlık bulunduğunu, davalının davacının zor durumda kalmasından ve deneyimsizliğinden yararlanarak iradesini fesada uğrattığını, tutanağın iptali gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairemizin 2022/436 Esas ve 2022/1380 Karar sayılı ilâmında belirttiği üzere, arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 420 nci maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi kabulde arabulucu önünde tarafların anlaşmasının imkânsız hâle geleceği, nitekim 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 18 nci maddesinin beşinci fıkrasında arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağının öngörüldüğü, buna göre ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliğinin değerlendirilemeyeceği, bunun yanında arabuluculuk son tutanağının sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli belgelerden olduğu, davacının arabuluculuk son tutanağının sahteliği konusunda iddiası olmadığı gibi, fiil ehliyetsizliği, kısıtlılık hâlleri dışında irade fesadına dayalı iddiaların ancak somut ve kesin delillerle ortaya konulması gerektiği, dosyada irade fesadını ispata yönelik somut ve kesin delil bulunmadığı, davacının dinlettiği tanıkların beyanı ile irade fesadı iddiasını ispat edemediği, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk sürecinin kanuna uygun yürütülüp yürütülmediği ve ihtiyari arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen anlaşma belgesinin geçerli olup olmadığı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

 

2. 6325 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6098 sayılı Kanunu'nun 30 ila 39 uncu maddeleri.

 

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

 

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 155 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor