Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6098 ... Kanun’un 37 inci ve 39 uncu maddelerinde yer alan düzenlemeler gereği, irade fesadı iddiasının en geç bir yıl içinde ileri sürülmesi gerektiği, somut olayda, ihtiyari arabuluculuk tutanağının 25.07.2018 tarihinde düzenlendiği ve tutanakta yazılı anlaşılan miktar davacının hesabına yatırıldığı, tutanağının iptaline ilişkin ... bu davanın ise yaklaşık dört yıl sonra ikame olunduğu, diğer taraftan 6325 ... Kanun'un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı, İlk Derece Mahkemesince davacının işçilik alacaklarına yönelik taleplerinin de reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi 2024/2146 E. , 2024/4244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3566 E., 2023/3836 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/297 E., 2022/352 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2015 yılında davalı Şirkete ait işyerinde ... olarak çalışmaya başladığını, ... sözleşmesinin 19.07.2018 tarihinde işin sona erdiği sebebine dayalı olarak (18) kod numarası ile sonlandırıldığını, davacının davalı işyerindeki çalışmasının kesintisiz olduğunu, buna rağmen bilgisi olmadan hakkında işe giriş çıkış işlemleri yapıldığını, işin sona ermesi sebebiyle davalı Şirketten alacaklarını talep ettiğini, alacakların tahsil edilebilmesi amacıyla ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak müvekkilinin arabuluculuk sürecinde görüşmelere bizzat çağrılmasına engel olunarak arabuluculuk süreci hakkında kendisine yeterli bilgilendirilmede bulunulmadığını, kendisine işten ayrılışına ilişkin belge imzalatıldığı söylenerek iradesinin fesada uğratıldığını, arabuluculuk sürecinin kanuna uygun biçimde yürütülmediğini ve ihtiyari arabuluculuk tutanağının yasal şartlardan yoksun olduğunu, davalı Şirketten yaklaşık olarak 200.000,00 TL talep etme ... mümkün iken kendisinin 22.000,00 TL alarak bütün alacaklarından vazgeçmeyi kabul etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek öncelikle kanuni şartları taşımayan ve irade fesadı sonucu hile ile düzenlenmiş olan arabuluculuk tutanağının iptaline ve ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz feshi nedeniyle hak ettiği, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacının müvekkil Şirket bünyesinde çalışmış olduğu dönem için, anlaşma belgesinde bahse geçen alacak kalemleri için ödeme yapılarak arabuluculuk anlaşma tutanağında belirtilen miktarın davacının hesabına ödendiğini, taraflar arasında anlaşma belgesi ve son oturum tutanağının karşılıklı olarak imzalandığını, müvekkili Şirketin kanuna ve arabuluculuk anlaşma belgesine uygun olarak ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacı tarafça talep konusu yapılan alacakların anlaşma sağlanarak ödenmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6325 ... Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 ... Kanun) 18 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan düzenleme gereği arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı, söz konusu düzenleme kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca aksine bir karar alınması mümkün olmadığı, davacı ile davalı arasında ihtiyari arabuluculuk yolu ile dava konusu alacakların müzakere edilerek anlaşmaya varıldığı, artık 6325 ... Kanun'un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında aynı alacaklar için dava açılmasının mümkün olmadığı, konuya ilişkin içtihatların da bu yönde olduğu, davacı tarafça iradesinin fesada uğratıldığı iddia edilmiş ise de, davaya konu ihtiyari arabuluculuk tutanağının 25.07.2018 tarihinde düzenlenerek, anlaşılan miktar davacıya ödendiği, anlaşma tutanağının düzenlendiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık dört yıllık bir süre geçtiği, 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun (6098 ... Kanun) 39 uncu maddesinde yer alan düzenleme gereği, yanılma, aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıllık hak düşürücü süre içinde sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirmesi gerektiği, davacının, kendi hür iradesiyle arabulucuya giderek sözleşmeyi imzaladığı ve sözleşmede belirtilen miktarı tahsil ettikten sonra, 6098 ... Kanunda bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açtığı, ayrıca dosyadaki bilgi ve belgeler ile arabuluculuk tutanağı incelendiğinde, tutanağın 6325 ... Kanun'a uygun bir şekilde düzenlendiği ve tarafların ... iradeleriyle görüşmelere katıldıkları gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin davalı Şirket bünyesinde ... olarak çalıştığını, sigorta bildirimlerinin geç yapıldığını, bilgisi olmadan işe giriş ve çıkış işlemleri yapıldığını, işin sona ermesi sebebiyle haksız ve bildirimsiz olarak işten çıkartıldığını, bunun üzerine taraflar arasında ihtiyari arabuluculuk süreci başlatıldığını, görüşmeler sonucunda imzalanan ihtiyari arabuluculuk tutanağının müvekkilinin iradesi fesada uğratılarak imzalandığını, zira süreç hakkında yeteri kadar bilgilendirilmeyen davacının görüşmelere bizzat katılmasına engel olunduğunu, muhasebe servisi tarafından kendisine, ... çıkışı evrakı olduğu söylenerek arabuluculuk tutanağı imzalatıldığını, meslek hayatı boyunca kaynak ustası olarak çalışan davacının buna bağlı olarak görme kaybı yaşadığını ve müvekkilinin bu zaafiyetinden faydalanılarak kendisine okuma ve istişare etme imkânı tanınmadan imzasının alındığını, tutanağın kanuni şartlardan yoksun olduğunu, davacının 200.000,00 TL tutarındaki alacağından vazgeçerek 22.000,00 TL alacağı kabul etmesinin arabuluculuk sürecinde müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığının delili niteliğinde olduğunu, tutanağın görünüşte şeklî bütün usuli şartlara uygun olarak düzenlendiğini, gerçekte ise müvekkilinin bilgilendirilmediğini, ileri sürdükleri deliller yeteri kadar incelenmeden sadece şekli ve yüzeysel inceleme yapıldığını, nitelik olarak bir sözleşme sayılan arabuluculuk tutanağının değerlendirmesinde, 6098 ... Kanun'daki genel sözleşme hükümlerinin de dikkate alınması ve sözleşmenin kurulabilmesi için kanunda belirtilen şartların sağlanıp sağlanmadığına da bakılmasının gerektiğini, müvekkilinin, fazlaya dair alacaklarını daha sonrasında alacağı düşüncesi ile davalı Şirkete güvenerek herhangi bir hukuki sürece tekrardan başvurmadığını beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6098 ... Kanun’un 37 inci ve 39 uncu maddelerinde yer alan düzenlemeler gereği, irade fesadı iddiasının en geç bir yıl içinde ileri sürülmesi gerektiği, somut olayda, ihtiyari arabuluculuk tutanağının 25.07.2018 tarihinde düzenlendiği ve tutanakta yazılı anlaşılan miktar davacının hesabına yatırıldığı, tutanağının iptaline ilişkin ... bu davanın ise yaklaşık dört yıl sonra ikame olunduğu, diğer taraftan 6325 ... Kanun'un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı, İlk Derece Mahkemesince davacının işçilik alacaklarına yönelik taleplerinin de reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar ederek arabuluculuk sürecinin usulüne uygun yürütülmediğini belirterek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk sürecinin kanuna uygun yürütülüp yürütülmediği ve davacı tarafça irade fesadı iddiasının süresinde ileri sürülüp sürülmediği konularındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6325 ... Kanun'un "Tarafların anlaşması" kenar başlıklı 8 inci maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:
"Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz."
5. 6098 ... Kanun'un "İrade bozukluğunun giderilmesi" kenar başlıklı 39 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.