YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İş akdi sonlanmadan ihtiyari arabuluculuk yapılıp kıdem/ihbar tazminatı ve yıllık izin alacakları konusunda anlaşmaya varılamayacağı hk.

Karar Özeti

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacı işçinin davalıya ait işyerinde 03.01.2013-31.10.2022 tarihleri arasında çalıştığı davalı işveren tarafından ihtiyari arabuluculuk süreci başlatılarak düzenlenen anlaşma tutanağında davacıya ücret (maaş) alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, yol ve yemek ücreti alacaklarının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sonrasında davacının hesabına 14.09.2022 tarihinde kıdem tazminatı adı altında 43.422,47 TL ödendiği, tutanağın düzenlendiği 29.06.2022 tarihi itibarıyla iş sözleşmesi devam eden davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti gibi iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı tazminat ve alacakların ödeneceğinden söz edilmesinin çelişki oluşturduğu, davacının işten çıkışının 31.10.2022 tarihinde yapılması karşısında gerçekte bir fesih işlemi olmadığı hâlde avans niteliğinde ödemelerin kıdem ve ihbar tazminatı olarak gösterilmesi, ayrıca iş sözleşmesi sona ermediği hâlde kullandırılmayan yıllık izin hakkının parasal alacağa dönüştürülmesinin kanuna uygun görülemeyeceği ve gerçekte bir fesih söz konusu olmadığı hâlde işçiye ihbar ve kıdem tazminatı adı altında bir ödemenin arabulucu önünde yapılan anlaşma ile kararlaştırılmış olmasının ödemenin avans niteliğini ortadan kaldırmayacağı, aynı şekilde iş sözleşmesi sona ermediği halde yıllık ücretli izin hakkının arabulucu anlaşma tutanağı ile paraya tahvil edilmesinin de kabul edilemeyeceği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Karar

 

9. Hukuk Dairesi         2024/5331 E.  ,  2024/9324 K.

 

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1500 E., 2024/94 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/932 E., 2023/578 K.

 

Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işyerinde 03.10.2013 tarihinde işe başladığını, 31.10.2022 tarihine kadar benzin istasyonunda pompacı olarak bilfiil çalıştığını, iş sözleşmesi devam ederken davalı işverenin 29.06.2022 tarihinde kendisinin belirlemiş olduğu arabulucuya müvekkili ile diğer iş arkadaşlarını rızaları ve iradeleri dışında götürerek, müvekkili ve diğer iş arkadaşlarından ibra almak amacıyla sözde anlaştığını, arabuluculuk tutanağında belirtilen ücret (maaş) alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, yol ve yemek ücreti alacakları konularında ihtiyari arabuluculuk suretiyle 29.06.2022 tarihinde yapılan ihtiyari arabuluculuk görüşmelerinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek arabuluculuk anlaşma belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

 

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde, ''26.09.2022 tarihli arabuluculuk tutanakları ile davalının kendi arabulucusuna zorlanarak iş sözleşmesinin fesh edildiğini'' iddia etse de davacının yaşı, kıdem süresi, eğitim durumu ve iş tecrübesi nazara alındığında arabuluculuk faaliyetinin anlamını ve önemini anlayacak durumda olduğunun aşikar olup davacı tarafın iradesinin sakatlandığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflar arasında yapılan 2022/222306 No.lu arabuluculuk tutanağında olduğu gibi bazı işverenlerin sözleşmeyi feshetmeden belli aralıklarla işçi alacaklarını ödediklerini, müvekkili firma tarafından da bu amaç doğrultusunda hareket edilip arabuluculuğa gidilip anlaşma sağlanıldığını, müvekkilinin amacının işçilerinin ödemelerini dönem dönem almaları olduğunu, firmanın davacıya ekte sunacağı dekontlarda anlaşılacağı üzere 43.420,00 TL ödeme yaptığını, işçilik alacakları ve ödenen miktar arasında bir orantısızlık söz konusu olmadığını bu sebeple objektif ve subjektif unsurların oluşmadığının aşikar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Şirkette pompacı olarak çalıştığı, davacının davacı tanıkları R.D. ve M. Ş. Ö. ile beraber arabuluculuk tutanağını imzalamış olduklarının tanık ifadelerinden anlaşıldığı, fesih bildiriminin yapıldığı 31.10.2022 tarihinden önce davacının davalı tarafından seçilen arabuluculuğa yönlendirildiği, işveren ve işçi arasında işçilik alacakları konusundaki uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarih dikkate alındığında tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir zamanda uyuşmazlık konusu olmadan arabuluculuk tutanağı düzenlendiği, ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin arabuluculuğun amacına uygun olmadığı ve iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2022/222306 dosya numaralı 29.06.2022 tarihli ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının yaşı, kıdem süresi, eğitim durumu ve iş tecrübesi nazara alındığında davacının arabuluculuk faaliyetinin anlamını ve önemini anlayacak durumda olduğunu, bu sebepten davacı tarafın iradesinin sakatlandığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, menfaat birliği içindeki tanık beyanlarının hükme esas alındığını, gerekçe belirtmeden tamamen soyut beyanlara dayanarak karar verildiğini, tarafların anlaştıkları ücretin ödenmesinden aylar sonra tutanağın iptalinin istenmesi ayrı bir çelişki içerdiğini, davacı tarafın talep ettiği ihtiyari arabuluculuk iptali isteminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacı işçinin davalıya ait işyerinde 03.01.2013-31.10.2022 tarihleri arasında çalıştığı davalı işveren tarafından ihtiyari arabuluculuk süreci başlatılarak düzenlenen anlaşma tutanağında davacıya ücret (maaş) alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, yol ve yemek ücreti alacaklarının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sonrasında davacının hesabına 14.09.2022 tarihinde kıdem tazminatı adı altında 43.422,47 TL ödendiği, tutanağın düzenlendiği 29.06.2022 tarihi itibarıyla iş sözleşmesi devam eden davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti gibi iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı tazminat ve alacakların ödeneceğinden söz edilmesinin çelişki oluşturduğu, davacının işten çıkışının 31.10.2022 tarihinde yapılması karşısında gerçekte bir fesih işlemi olmadığı hâlde avans niteliğinde ödemelerin kıdem ve ihbar tazminatı olarak gösterilmesi, ayrıca iş sözleşmesi sona ermediği hâlde kullandırılmayan yıllık izin hakkının parasal alacağa dönüştürülmesinin kanuna uygun görülemeyeceği ve gerçekte bir fesih söz konusu olmadığı hâlde işçiye ihbar ve kıdem tazminatı adı altında bir ödemenin arabulucu önünde yapılan anlaşma ile kararlaştırılmış olmasının ödemenin avans niteliğini ortadan kaldırmayacağı, aynı şekilde iş sözleşmesi sona ermediği halde yıllık ücretli izin hakkının arabulucu anlaşma tutanağı ile paraya tahvil edilmesinin de kabul edilemeyeceği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkindir.

 

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

 

2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 3, 8, 9, 11, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 inci maddeleri.

 

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 ila 39 uncu maddeleri.

 

 

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

 

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

 

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 26 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor